17. Hukuk Dairesi 2015/9490 E. , 2018/5068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 14/09/2011 tarihinde ... plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken davalı ..."ya ait ve davalı tarafın kullandığı ... plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, müvekkilinin bu kazadan sonra ...Devlet Hastanesine kaldırıldığını, kaza sonucu kolunda parçalı kırık meydana geldiğini, daha sonra ... Hastanesinde ameliyat olduğunu belirterek şimdilik 8.000,00 TL maddi tazminat ile ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat taleplerini işgöremezlik zararı yönünden 26.809,01 TL"ye ve tedavi gideri yönünden 16.054,90 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 18.766,307 TL maluliyet tazminatı ve 11.238,43 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 30.005,00 TL maddi tazminat ve 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda ... ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınmış ise de, rapor, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 14.09.2011 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi"nden kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre ve önceki maluliyet raporunun da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre, "Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ... tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin ... tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili ... şirketlerinin (ve Güvence Hesabının) yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun ..."na geçtiği hususunda kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden ... şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda, dava 6111 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının tedavisi için Acıbadem Hastanesi"ne ödenen toplam 16.054,90 TL (belgeli) tedavi gideri olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından talep edilen ve belgelendirilen tedavi giderleri 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesi kapsamında olup ..."nın sorumluluğunda olduğundan, zarara neden olan aracın davalı konumundaki malik/sürücüsünün (S.G.K"na işletenin ödediği primden aktarma yapılması nedeniyle) sorumluluğu bulunmayıp, davalı yönünden davanın reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 88. maddesinde; bir motorlu aracın karıştığı kazada 3. kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil olarak sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Müteselsil sorumlulukta, BK’nın 142. maddesi uyarınca zarar görenin borçluya başvurma hakkı vardır; dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir. Müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her biri davacıya karşı borcun tamamından sorumlu olur.
Somut olayda; davalı araç sürücüsünün karıştığı çift taraflı kaza sonucunda, karşı araçta yolcu konumunda olup kusuru bulunmayan davacı yaralanmıştır.
O halde; müteselsil sorumlulardan her biri zararın tamamından sorumlu olup kazaya neden olan müteselsil borçluların kusur durumu kendi iç ilişkilerindeki rücu durumuna ilişkin olduğundan eldeki davada davalı yönünden tam kusura göre tazminata hükmedilmesi gerekirken, kusur oranlaması yapılarak tazminata hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre;taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik bulunan temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin, manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.