17. Hukuk Dairesi 2017/4256 E. , 2018/5080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın müvekkilinin kullandığı motorsiklete çarpması sonucu müvekkilinin malul kaldığını, deri mont işinde işçi olduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici işgöremezlik, 100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 46.788,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 46.788,00 TL"nin 05/07/2012 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, maluliyet bacaktan verildiğinden kask hususunun maluliyete etkisinin olmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Soruşturma dosyasında jandarma tarafından düzenlenen 12.2.2007 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı sürücü asli kusurlu, davalıya zorunlu trafik sigortalı araç tali kusurlu bulunmuş, taksirle yaralama suçundan şikayet yokluğundan takipsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece işbu davada polisten aldırılan bilirkişi raporuna göre ise davacı sürücü %30 oranında kusurlu, davalıya zorunlu trafik sigortalı araç %70 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece davalı ... tazminattan sigortalısının %70 kusuru oranında sorumlu tutulmuştur. Soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur oranlarına ilişkin açık çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu durumda mahkemece alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, dosyadaki bilirkişi raporları da irdelenerek, tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur durumlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirleyen, kusur yönünden meydana gelen çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda dava tarihinden önce 14.6.2012 tarihinde ... Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen sağlık kurulu raporunda, davacının %18 oranında tüm vücut fonksiyon kaybının olduğu bildirilmiş, yargılama aşamasında mahkemece ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan aldırılan ve hükme esas alınan 6.6.2014 tarihli raporda ise, davacının aynı yaralanmaya bağlı olarak Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği (SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü)’ne göre %38.2 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu bildirilmiştir. 12.11.2006 kaza tarihi itibari ile Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü yürürlükte olup, bilirkişi tarafından ilgili yönetmeliğin mi, yoksa tüzüğün mü rapora esas alındığı açık olmadığından rapor denetime elverişli olmadığı gibi, bu rapor ile ...Merkezefendi Devlet Hastanesince düzenlenen rapor arasında açıkça çelişki bulunması karşısında, mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak, çelişki giderildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, çelişki giderilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.(HGK’nın 2013/17-2423, 2015/1661 sayılı ilamı da bu yöndedir.)
4-Kabule göre de; 6100 Sayılı HMK"nun 331/2. maddesinde "Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği..." düzenlenmiştir.
Dava başlangıçta 6100 Sayılı HMK döneminde ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, davalı vekil marifetiyle temsil edilmiş olup mahkemece ön inceleme duruşmasından sonra 29.03.2013 tarihinde görevsizlik kararı verilmesi üzerine, yargılamanın devam ettiği ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davalı lehine HMK"nın 331/2. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 7/1. maddesi gereğince vekalet ücreti tayini gerekirken, görevsizlik kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin davadan önce yapılan ödemenin yeterli olduğuna dair sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin davadan önce yapılan ödemenin yeterli olduğuna dair sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.