
Esas No: 2018/985
Karar No: 2018/1620
Karar Tarihi: 04.05.2018
Danıştay 13. Daire 2018/985 Esas 2018/1620 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/985
Karar No:2018/1620
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : Nevşehir Belediye Başkanlığı Merkez/NEVŞEHİR
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; idarenin Nevşehir'in menfaatleri doğrultusunda hukuka uygun davranması gerektiği, idarenin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle belediyecilik görevlerini yerine getiremediği, bunun sonucundan tüm Nevşehir'de yaşayanların etkilendiği, davacının Nevşehirli olduğu ve Nevşehir'de yaşadığı, idare tarafından gerçekleştirilen hukuksuz işlemlere karşı dava açmaktan başka bir gücü olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …'nın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, … Belediyesi tarafından 14.07.2015 tarihinde gerçekleştirilen … Külliyesi Camii inşaatının yapım işi ihalesinin iptal edilmesi istemiyle yapılan 04.01.2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 14.07.2015 tarihinde gerçekleştirilen … Külliyesi Camii inşaatının yapım işi ihalesi ile ilgili olarak davacının 22.11.2017 tarihli dilekçe ile idareye yaptığı başvuruya davalı idare tarafından … tarih ve … sayılı yazıyla cevap verildiği, … tarih ve … sayılı işlemin ve ihalenin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesi tarafından verilen dilekçe ret kararı üzerine davacı tarafından 04.01.2018 tarihli dilekçe ile idareye ikinci bir başvuru yapılarak ''ihalenin iptal edilmesi ve kendisine bilgi verilmesi'' yönünde talepte bulunulduğu, ihalenin iptal edilmesi talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; davacının 14.07.2015 tarihinde gerçekleştirilen yapım işi ihalesine katılmadığı, ihale dokümanı alan aday, istekli veya istekli olabilecekler tanımında yer alan kişilerden olmadığı, ihaleye katılmayan ve teklif vermeyen davacının ihale işlemiyle güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin olmadığı, dolayısıyla subjektif dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının, "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar" olarak tanımlanmış olup yargı kararlarında ve doktrinde "menfaat" kavramının davacı ile iptalini istediği işlem arasındaki bağı ve ilgiyi ifade ettiğinin ve idari işlem ile dava açan arasında meşru, güncel ve ciddi bir alâka söz konusu ise davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmekte, bunun dışında subjektif bir hakkın ihlâl edilmesi şartı aranmamaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Hemşehri hukuku" başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin ikamet ettiği beldenin hemşehrisi olduğu, hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma haklarının olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 14.07.2015 tarihinde gerçekleştirilen … Külliyesi Camii inşaatının yapım işi ihalesi ile ilgili olarak davacının 22.11.2017 tarihli dilekçe ile idareye yaptığı ''....ihalenin hangi Belediye Meclis kararı veya Encümen Kararı ile yapıldığı tarih, karar ve sayı numarasının, önümüzdeki dönemde … Belediye Başkanlığı'na aday olmayı düşündüğüm için ve Bilgi Edinme Kanunu gereği tarafıma yazılı olarak bilgi verilmesi'' içerikli başvuruya davalı idare tarafından … tarih ve … sayılı yazıyla cevap verildiği, idarenin … tarih ve … sayılı işleminin ve ihalenin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesi tarafından dilekçenin reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından 04.01.2018 tarihli dilekçe ile idareye ikinci bir başvuru yapılarak ''ihalenin iptal edilmesi ve kendisine bilgi verilmesi'' yönünde talepte bulunulduğu, ihalenin iptal edilmesi talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Menfaat ihlâli, iptal davalarının kabulü ve dinlenilmesi için aranılan şartlardan biri olup, gerek doktrinde gerekse yargı içtihatlarında bu şart, subjektif ehliyet şartı olarak kabul edilmekte, ancak ne tür bir menfaat ihlâlinin gerçek ve tüzel kişilere iptal davası açma yeterliliğini sağladığını gösterecek kesin bir ölçü ortaya konulamamakta ve bu alâka kural olarak iptal davasına konu olan işlemin niteliğine göre belirlenmektedir. Bu itibarla dava konusu uyuşmazlık açısından 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Hemşehri hukuku" başlıklı 13. maddesi uyarınca hemşehrilerin belediye karar ve hizmetlerine katılma hakkı bulunduğu; bu hakların belediye hizmetlerinden yararlanan kişiler açısından hizmetin hukuka uygun yürütülüp yürütülmediği hususunu yargı önüne getirme hakkını içerdiği, buna göre de kaynağı belediyece temin edilecek yapım işi ihaleleri ile ilgili tesis edilen idari işlemlere karşı belde sakinlerinin meşru, kişisel ve güncel menfaatlerinin etkileneceğinin, dolayısıyla söz konusu işlemlere karşı dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
UYAP üzerinden gerçekleştirilen Mernis yurtiçi adres bilgisi sorgusundan, 18.11.2006 tarihinden itibaren davalı belediye sınırları içinde ikamet ettiği anlaşılan davacının uyuşmazlığa konu yapım ihalesi ile hemşehri hukukundan kaynaklanan meşru, güncel ve makul menfaat alâkasının bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı belediye tarafından 14.07.2015 tarihinde gerçekleştirilen … Külliyesi Camii inşaatının yapım işi ihalesinin iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, belediye sınırları içinde yaşayan davacının subjektif dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle verilen davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkmesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 04.05.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.