
Esas No: 2017/7884
Karar No: 2018/8550
Karar Tarihi: 13.09.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7884 Esas 2018/8550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar 03/09/2015 tarihinde açtıkları iş bu dava ile; murisleri ... ile davalı arasındaki anlaşmaya göre murislerine ait altı adet taşınmazın ... bedellerinin davalı tarafından toplandığını, murislerinin vefatına müteakip 2014 yılı ........., 2015 yılı ......... aylarına ait tahsil olunan 8.100 TL ... bedelinin taraflarına verilmediğini belirterek davalı tarafından tahsil edilen ... bedellerinin 02/06/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte alınarak veraset ilamındaki payları oranında taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.764,25 TL"nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 02/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara veraset ilamındaki payları oranında verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
TMK"nun 640.maddesi uyarınca; mirasbırakanın ölümü ile miras, mirasçılara geçmekte ve miras üzerinde de iştirak halinde mülkiyet hükümleri cereyan etmeye başlamaktadır. Bu mülkiyet rejiminde mirasın bütünü mirasçıların tamamına ait olmakla tüm haklardan oluşan tereke üzerinde iştirak halinde ortaklık devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf hakları bulunmamaktadır.
Tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri suretiyle veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir.
Olayımıza gelince; davacıların , murisleri ... ile davalı arasındaki şifahi anlaşma gereği davalının murislerine ait taşınmazlara ilişkin ...ları tahsil etmekte olduğunu ancak murislerinin ölümü sonucu davalı ile aralarındaki vekalet ilişkisinin sona erdiğini belirterek murislerinin ölümünden sonra işleyen ve davalı tarafından tahsil edilen ... bedellerinin veraset ilamındaki payları oranında taraflarına ödenmesi istemi ile eldeki davayı açtığı, ancak dosyada mevcut veraset ilamından muris ..."ın davacılar dışında da mirasçısının bulunduğu, buna rağmen iş bu davada diğer mirasçının davaya dahil edilmeksizin ve taraf teşkili sağlanmaksızın yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Oysa açıklandığı üzere, tereke adına takip edilecek olan davada tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesi zorunludur.
O halde mahkemece, muris ..."ın tüm mirasçılarının davaya dahil edilip muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanarak temsilciden davaya diyeceklerinin sorulması için davacı tarafa süre verilerek, taraf teşkili sağlandığı takdirde işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek eksik ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
M.T/S.A