MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının maliki olduğu aracın sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiği kaza nedeniyle zarar gören üçüncü kişilere, aracın trafik sigortacısının iflasına karar verilmiş olması nedeniyle muhtelif tarihlerde ödeme yapıldığını, araç sürücüsünün kaza anında alkollü olması nedeniyle müvekkilinin araç maliki olan davalıya rücu hakkı bulunduğunu, bu nedenle davalı aleyhine başlattıkları ... takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı öncelikle zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 2015/16697 Esas 2016/1781 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, ... ... 6. ... Müdürlüğü"nün 2013/1333 sayılı ... takibine vaki itirazın iptaline, asıl alacak miktarının %20"si oranında ... inkar tazminatına hükmedilmesine,
karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalının aracının trafik sigortacısı olan ... A.Ş."nin 07.02.2003 tarihinde iflas etmesi nedeniyle onun yerine geçerek kazada zarar gören 3. kişilere ödeme yapan davacı ..."nın, ödediği tazminatların araç sürücüsünün kaza anında alkollü olması sebebiyle sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlattığı ... takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Daire’mizin 16.02.2016 tarih ve 2015/16697 Esas 2016/1781 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma gerekleri kısmen yerine getirilmiştir.
Bozma ilamında; mahkemece davacının gerçek zararı belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği, bu nedenle mahkemenin davacının ödeme yaparak rücu ettiği miktarın faiz miktarları da incelenmek suretiyle denetlenmesi açısından bilirkişi incelemesine başvurması gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması da doğru görülmediği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, gerçek zararın miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Bu durumda bozmaya uyulmakla lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmakla mahkemece, davacının gerçek zararının belirlenmesi davacının ödeme yaparak rücu ettiği miktarın faiz miktarları da incelenmek suretiyle denetlenmesi açısından bilirkişi incelemesine başvurması gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.