17. Hukuk Dairesi 2015/10566 E. , 2018/5192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı Güvence Hesabı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını açıklayıp 1.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırmıştır.
Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 119.175,35 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı Güvence Hesabı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davalı Güvence Hesabı vekili ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza, davalı ..."in sürücüsü olduğu tarım aracının sürücü kabini olmasına rağmen kabine binilmesi amacıyla konulmuş demir ayaklığın üzerinde yolculuk yapmakta olan davacının dengesini kaybederek araçtan düşmesi neticesinde tek taraflı meydana gelmiş, olaya ilişkin olarak alınan Adli Tıp Kurumu kusur raporunda davalı sürücünün %35 oranında, davacı yolcunun ise %65 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile( 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Davacı, meydana gelen kazada yolcu olup, kusursuzdur. Davacının araç dışında nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yapması ise sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir. Yolculuk yapmaya uygun olmayan araçta bulunmak veya kurallara aykırı yolculuk yapmak gibi hususlar bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar değildir. ... mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının demir ayaklığın üzerinde yolculuk yapmasına göre %65 kusurlu görülmüştür.
Mahkemece; öncelikle davacının trafik akışına ilişkin olarak kusursuz olduğu kabul edilerek daha sonra davacının uygun olmayan şekilde traktörün demir ayaklığın üzerinde yolculuk yaptığı hakim tarafından değerlendirilerek, uygun oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
3-Çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemde elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan raporda pasif dönem hesabında asgari geçim indiriminin indirilip indirilmediği denetlememekte olup, pasif dönem hesabında AGİ eklenmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış ise Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davalı Güvence Hesabı vekili ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 8.796,27 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı Güvence Hesabı"na geri verilmesine 17.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.