17. Hukuk Dairesi 2015/10512 E. , 2018/5208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, ...plakalı aracın davacıların destekleri ..."a çarpması sonucu vefat ettiğini, kazadan sonra davalı ... şirketine müracaat edilmesi sonucu 25/07/2012 tarihinde davalı ... şirketi tarafından 5.596,00 TL ödeme yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan poliçe limiti ile sıınrlı sorumlu olmak kaydı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 09/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini davacı ... için 35.551,33 TL"ye, davacı ... için 50.995,34 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıların gerçek zararını ödediğini, davacıların poliçe kapsamında başkaca alacaklarının kalmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, davacı ... için 1.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren, 37.967,50 TL"nin ıslah tarihinden itibaren olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 38.967,50 TL"nin; davacı ... için 2.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren, 52.411,50 TL"nin ıslah tarihinden itibaren olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 54.411,50 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
HMK"nın 26. maddesine göre; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda; davacılar vekili davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 2.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini davacı ... için 35.551,33 TL, davacı ... için 50.995,34 TL maddi tazminat istemiş olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak davacı ... için 38.967,50 TL, davacı ... için 54.411,50 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
Mahkemece, HMK"nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak tazminat miktarına karar verilmesi gerekirken talep aşımı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
2- Kabule göre ise;
A-Davacıların temyizi yönünden, davacılar tarafından davalı ... şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılıp yapılmadığı belirlenmeden, şayet başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgelerin istenip ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten, başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı ... şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
B-Davalının temyizi yönünden, ...2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/531 Esas- 2014/90 Karar sayılı dosyasının kesinleştiği anlaşılmış olup, bu dosyada alınan kusur raporunun oluşa uygun olup olmadığı yönünde yeniden kusur raporunun alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, kusur oranları dikkate alınmadan tazminat raporunun hükme esas alınması ve davacıların destekleri Serkan ... 12 yaşında vefat etmiş olup, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davalarda, aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda, her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (annenin çalışıp çalışmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerektiğinin ve askerlik çağına geldiğinde, askerlik vazifesinin de zorunlu olduğu gözetilerek, askere gideceğinin ve bu dönemde gelir elde edemeyeceğinin göz önünde bulundurulması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmaması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.