
Esas No: 2016/21349
Karar No: 2018/8862
Karar Tarihi: 20.09.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21349 Esas 2018/8862 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
......
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; eşi olan davalı ..."dan boşandığını, boşanma kararının kesinleşmesine rağmen eşya senedinde yazılan çeyiz ve ziynet eşyalarının kendisine teslim edilmediğini, davaya konu eşyaların aynen iadesini, mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından tespit edilecek değerin dava tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; yöresel örf ve adet gereği davacının belirttiği şekilde tek tek tespitle çeyiz senedi düzenlemediklerini, eşya senedini imzalamadıkları, senedin içeriğini ve mahiyetini kabul etmediklerini, davacının çeyiz olarak mutfak eşyaları, sandık, sandık içi (oya, yemeni vs) ile iki adet yorgan ve yastık getirdiğini, yorgan ve yastığın temizlenmek üzere davacının annesi tarafından alındığını, mutfak eşyalarının evlilik birliği içerisinde kullanıldığından parasal değerinin kalmadığını, sandık içi eşyalar ile ziynetleri davacının giderken beraberinde götürdüğünü belirterek
davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, tek tek belirtilen mutfak eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde toplam 1.238,50 TL"nin davalı ..."dan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
TMK.nın 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Buna göre, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
.....
Davacı, davalılar tarafından imzalanan mehir senedindeki ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelini talep etmiş, davalılar ise senet altındaki imzalarını inkar etmiştir. Bu durumda, her şeyden önce senetteki imzanın davalılara ait olup olmadığının tespit edilmesi ve davacının bu yöndeki iddiasını ispat etmesi zorunludur.
Somut olayda ise; davacı tarafından ibraz edilen senet üzerinde ........ imza incelemesinin yapıldığı, inceleme sonucunda imzaların taklidi kolay olması nedeniyle davalılara ait olup olmadığı hususunun tespit edilemediği bildirilmiştir. Buna göre, rapor, sonuç doğurucu ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece;....... imza incelemesinde üst ve son mercii olmadığı gözetilerek, üniversitelerin güzel sanatlar bölümünden oluşturulacak bilirkişi heyetinden senetteki imzanın davalılar eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Bozma sebebine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık, davalılar yönünden kapalı olmak üzere, 20/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
........