MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin 2 adet çekten kaynaklı bakiye alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu çeklerin ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo vasfını yitirip adi belge niteliğini aldığı, bu nedenle 6762 sayılı TTK"nun 726. maddesinin uygulanamayacağı, BK"nın 66. maddesi uyarınca 1 yıllık sürenin nazara alınması gerekeceği, dava tarihi itibariyle bu sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 24.04.2014 tarih, 2013/10483 Esas ve 2014/7897 Karar sayılı ilamı ile “somut olayda dava ve takip dayanağı çekler 20.09.2009 ve 20.10.2009 keşide tarihli olup, TTK"nun 708/1. maddesi uyarınca ibraz süreleri 01.10.2009 ve 31.10.2009 tarihlerinde sona ermektedir. Bu tarihler gözönüne alındığında (6) aylık zamanaşımı süresi ise 20.03.2010 ve 20.04.2010 tarihlerinde dolmaktadır. Davacı hamilin bu tarihten itibaren TTK"nun 644. maddesine dayalı olarak (1) yıl içinde keşideciye karşı müracaat hakkı vardır ve davacı hamil bu süre içinde keşideciye karşı 14.03.2011 tarihinde takibe geçmiştir.
Bu durumda mahkemece açıklanan hususlar gözönüne alınarak uyuşmazlığın esasına girilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, TTK"nun 644. maddesinde öngörülen (1) yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihini çeklerin ibraz edilmedikleri gerekçesiyle keşide tarihlerinden itibaren hesaplanarak zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması neticesinde davalının çekin keşidecisi olduğunu kabul ettiği, borcun ortadan kalktığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde işlemiş faiz talebinde bulunulmadığı gözetilmeden itirazın iptaline takibin devamına denilmek suretiyle takip öncesi dönemde işlemiş faiz ile talep aşılarak alacağın tahsiline karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.