17. Ceza Dairesi 2016/4301 E. , 2018/6700 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, ibadethanelere zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.02.2017 tarih, 2016/2-833 Esas ve 2017/115 Karar sayılı ilamında "Kanun koyucu, hırsızlık suçunun ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşya hakkında işlenmesi haline özel bir önem atfederek bu durumu cezayı artıran nitelikli hal olarak kabul etmiştir. Bir yerin ibadete ayrılmış yer olarak kabul edilebilmesi için o dinin mensuplarının serbestçe girebileceği bir yer olması gerekmektedir.
Somut olayda, devlete ait olan ve hırsızlanan kalemlerin Topalaklı Camii içerisinde bulunan ve çocuklara Kur’an dersi verilen odadan çalındığının anlaşılması karşısında, suça konu olan yerin ibadete ayrılmış yer olmadığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-a maddesi gereğince uygulama yapılması,
2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise;
Sanık, olay tarihinde Topalaklı Camii"nin içerisinde bulunan Kur’an kursundan devlete ait olan 10 adet kalemleri hırsızladığının anlaşılması karşısında, suça konu olan kalemlerin değer tespiti yapılarak, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında, iddianamede TCK"nın 153/1. maddesinin uygulanması talep edilmediği anlaşılmakla, CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmeden, TCK"nın 153/1. maddesi ile uygulama yapılması suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
4-Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken, adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerden en ağırı olan Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/08/2007 tarih ve 2008/65 Esas sayılı ilamının esas alınması gerekirken, daha az cezayı içeren hükmün tekerrüre esas alınması,
5-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6-Yargılama gideri olarak hesaplanan 28,00 TL"nin, sanıklardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken kanun metninde yazılı olmamasına rağmen 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı olarak sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 09.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.