Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18013
Karar No: 2017/4268
Karar Tarihi: 25.05.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18013 Esas 2017/4268 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, imar uygulamasından kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, Maliye Hazinesine ait fazlalık kısım ile ilgili tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan biri dava kabul etmiş, diğer davalılar ise cevap vermemişlerdir. Mahkeme, davanın bir kısmının kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, dosyanın incelenmesi sonucunda dayanağı olan idari işlem iptal edilmeden eldeki davanın dinlenme olanağı olmadığına karar vermiştir. Ayrıca, davalı ... tarafından Hazine aleyhine açılan bir dava gözetilmeli ve tapu kaydının Hazine adına düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308. ve 309. maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi         2015/18013 E.  ,  2017/4268 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, imar uygulamasından kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, beyanlar hanesinde "zuhur eden 4554 m2"lik fazlalık Maliye Hazinesine aittir" şerhi bulunan 1178 ada 33 parselin ifrazı ile 1178 ada 56 ve 57 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, her iki taşınmazın beyanlar hanesine "zuhur eden 4554 m2"lik fazlalık Maliye Hazinesine aittir" şerhinin aktarıldığını, anılan parsellerin imar düzenlemesi ile başka birçok parsele dağıtılmasına rağmen yeni oluşan bu parsellerde Hazine adına fazlalık kısma ilişkin olarak tam veya hisseli mülkiyet tahsisinin yapılmayıp taşınmazların tamamının şahıslar adına tescil edildiğini, yeni oluşan imar parsellerindeki davalılar adına olan belirtilen miktara ilişkin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 1178 ada 56 parseli davalının satın aldığını, Kadastro Kanunu"nun 20/D maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan müvekkili bakımından fazlalık miktarı edinme şartlarının oluştuğunu, şerhin hükmünü hukuken kaybettiğini belirterek davanın reddini savunmuş ise de; davalı ... vekili, 04.09.2013 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
    Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davanın, davalı ... yönünden HMK"nun 308. maddesi doğrultusunda kabulüne, diğer davalılara yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

    1- Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği tartışmasızdır.
    Somut olayda; davaya konu taşınmazların dayanağını 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılan imar uygulaması oluşturmakta olup dayanak idari işlem iptal edilmeden eldeki davanın dinlenme olanağı yoktur. Hazine tarafından idari işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde açılan dava reddedilip kararın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- 6100 sayılı HMK"nın 308. maddesinde "Kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur."
    Aynı yasanın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır" hükmünü amirdir.
    Somut olaya gelince; davalı ... vekilinin, Adana 12. Noterliği"nin 05.08.2013 tarihli ve 13530 yevmiye nolu, davayı kabul yetkisi içerir vekaletname doğrultusunda 04.09.2013 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiği anlaşılmakla mahkemece, davalı ... tarafından Hazine aleyhine açılan Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 14.06.2007 tarihli, 2006/143 Esas, 2007/235 Karar sayılı ilam da gözetilmek suretiyle davalı ..."ın maliki olduğu parsellerdeki miktar fazlaları da nazara alınıp bilirkişiden rapor alındıktan sonra anılan parsellerde Hazine paydaş kılınacak şekilde tapunun iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde tespit hükmü kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi