
Esas No: 2017/3495
Karar No: 2018/768
Karar Tarihi: 21.03.2018
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3495 Esas 2018/768 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2017/3495 E. , 2018/768 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : 31.08.2017
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın Kakao programını, yalnızca FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliğinden hakkında soruşturma bulunan ve firari durumda olan eşiyle görüşmek için, eşinin yurt dışına çıkmasından sonra yükleyerek kullandığı ve yine eşiyle kişisel nitelikte bulunan whatsapp yazışmalarının adı geçen silahlı terör örgütünün üyesi bulunduğunu kanıtlayacak nitelikte bulunmadığının anlaşılması karşısında, eşi hakkındaki soruşturmaya ilişkin ve kaymakamlıkta çalışırken öğrendiği bilgileri eşiyle paylaşmak şeklindeki eyleminin, eş ilişkisi dışında örgütsel faaliyet kapsamında gerçekleşip gerçekleşmediği ve buna göre silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturup oluşturmadığının, sanığın eşinin yargılandığı dava ile bu dava birleştirilip, her iki davadaki deliller birlikte değerlendirilerek ve eşin hukuki durumu da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde hataya düşülmek suretiyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de gözönünde bulundurularak hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun olarak makul bir cezaya hükmedilmesi, gerekçelerin de cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin oluşa ve tüm dosya kapsamına göre yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda; sanık hakkında ceza tayin edilirken yazılan ‘’suçun işleniş şekli ve sanığın kastının yoğunluğu’’ şeklindeki teşdit gerekçelerinin somut dayanaklarının gösterilmemesi ve mahkeme kabulündeki gerekçelere göre sanık hakkında temel ceza tayin edilirken orantılı bir ceza takdiri yerine teşdiden fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma gerekçelerine göre tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesine için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
21.03.2018 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."nın huzurunda, duruşmada sanık ...’ın savunmasını yapmış bulunan Av. .."ın yokluğunda, 04.04.2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.