14. Hukuk Dairesi 2015/13210 E. , 2017/4320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik oldukları... Köyü... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu 3893 parselin de aralarında bulunduğu murislerinden kalan taşınmazların mirasçılar arasında haricen taksim edildiğini, buna göre 3893 parselin babasına isabet etmiş olup yaklaşık 24 yıldır kendileri tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., taşınmazdaki hissesini yargılama sırasında davacı ..."ya devrettiğini, kendisinin hissesi kalmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 3893 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın 08.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda ve ekli krokisinde belirtildiği şekilde aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Ayrıca aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl Özel İdaresinden İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulmalıdır.
Onay makamınca aynen taksimin mümkün olduğunun belirtilmesi halinde, taşınmazın aynen taksimine karar verilebilir. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir. Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ... yargılama sırasında 08.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda kendisine bırakılan ve rapora ekli krokide "E" harfiyle gösterilen kısmın uygun olmadığını, bu rapora göre aynen taksimin aleyhine olduğunu savunarak bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve hükmü bu yönden temyiz etmiştir.
Bu durumda, rıza yoluyla aynen taksim ancak tüm paydaşların rızasıyla mümkün olduğundan mahkemece, davalının aynen taksime rızası olmadığı da dikkate alınarak teknik bilirkişiye yeni bir taksim projesi hazırlattırılması ve bu projenin İl Encümenine onaylattırılması; onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde ise, ortaklığın sadece aynen taksim yoluyla giderilmesi talep edildiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.