17. Hukuk Dairesi 2015/17073 E. , 2018/5400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin ... Bl. K.lığı .../...’da askerlik hizmetini yerine getirirken komutanların verdiği emir doğrultusunda kolorduya giden yola bordör taşı döşeme işlemleri sırasında rahatsızlandığını, iyileşemediğini ve iş gücü kaybına uğradığını, müvekkilinin ... numaralı poliçe ile Mehmetçik Ferdi Kaza ve Maluliyet Sigortası ile davalı şirket tarafından sigortalandığını, zararın karşılanması için davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ancak talepleri kabul görmediğinden işbu davayı açtıklarını beyanla, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının bir kaza sonucunda malul kaldığı ispat edilse bile ödenecek tazminatın miktarının poliçe teminat tutarı olan 12.000,00 TL olacağını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ferdi kaza ve maluliyet sigortası sözleşmesine dayanılarak davacı sigortalı tarafından davalı ... şirketi aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı, askerlik hizmetini ifa ederken bordör taşı döşeme işlemleri sırasında rahatsızlanmış ve bu sebeple malul kaldığı iddiası ile iş bu davayı açmış, mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan rapor doğrultusunda davacıda meydana gelen rahtsızlığın ağır yük kaldırma şeklinde bir travmadan sonra gelişebilir nitelikte olduğu ancak disk hernilerinin toplumda sıkça görüldüğü ve kişinin yaptığı işten bağımsız olarak da gelişebileceği tıbben bilindiğinden mevcut arızanın iddia edilen olay ile illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığı şeklindeki raporuna göre davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Dosya içerisindeki evraklardan; davacının beyanlarına göre 21.11.2006 tarihinde askere gittiği, 30.11.2006 tarihinde komando olmak için muayene edildiğini, askere gitmeden önce herhangi bir sağlık sorununun olmadığı, sağlam olarak askere başladığı, olayın olduğu güne kadar da bel rahatsızlığının olmadığını ve doktora gitmediğini, 08.09.2007 tarihinde ağır kaldırım taşlarını taşıması nedeniyle o gün akşamı belinde şiddetli bir ağrı olduğunu, revire kaldırıldığını, 10 gün istirahat aldığını, tekrardan 10 gün daha istirahat aldığını, şikayetlerinin geçmemesi üzerine yaklaşık 4 ay bu şekilde geçtiğini, askerliğinin bitimine 28 gün kala ... GATA hastanesine gittiğini, MR çektirdiğini, ameliyat önerildiği ancak kabul etmediğini, 20 gün daha istirahat alarak terhis olduğunu, sonrasında herhangi bir ameliyat olmadığını, halen belinde ağrı, sol uyluk ve bacakta uyuşma olduğunu, uzun mesafe yürümekle ağrısının arttığını, ... Fizikomer"de 1 ay kadar tedavi gördüğünü, Beyin Cerrahisi Bölümünce ameliyat önerildiği beyan edilmiştir.
... raporunda da bahsedildiği gibi 30.11.2006 tarihinde komonda olarak muayenesinin yapıldığı ve sağlam olarak askere başladığının tespit edildiği ve 30.11.2006 tarihli ... Asker hastanesinden alınan rapora göre davacının nörosirkulatuar asteni tanısı konduğu, reçete verildiği, uzun süre ayakta kalmaması, ağır beden hareketi ve uzun koşulardan muaf tutulmasının uygun olduğu, ... Asker Hastanesi’nin 06.02.2008 tarihli, 5429170 sayılı Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon polikliniği’nin muayene ve tedavi sonucunda; lomber disk hernisi + nöropatik ağrı, tanısı konduğu reçete ve egzersiz verildiği, 20 gün süreyle eğitim ve spor ve ağır kaldırmaktan muafiyeti ve 5 gün yatak istirahati ve kıtasına sevki uygun olduğu, belirtilmiş, bunu takip eden aylarda aynı şikayetler ile istirahat aldığı ve askerlik sonrasında da davacının değişik hastanelerde tedavisine devam edilmiş olduğu, askerlikte yapılan iş ile davacının maluliyeti arasında illiyet bağı kurulduğu süregelen raporlardan da anlaşılmasına göre mahkemenin öncelikle maluliyetini tespit ederek sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.