16. Ceza Dairesi 2017/3644 E. , 2018/821 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1. maddesi delaleti ile 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Ayrıntıları Dairemizin 20.12.2017 tarih ve 2017/1862 Esas 2017/5796 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği değerlendirilerek;
Örgütsel faaliyet kapsamında örgütle iltisaklı olduğu belirlenen ... A.Ş.’nin hisselerini 2015 yılı Mayıs ayında devralan, 14.12.2014 tarihinde Zaman Gazetesi yöneticilerinin gözaltına alınmasını protesto etmek için 15.12.2014 tarihinde düzenlenen protesto gösterisine katılan sanık hakkında istinaf aşamasından sonra dosya içerisine geldiği anlaşılan başka dosya şüphelisi ...’ün aşama beyanları da getirtilip CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup değerlendirilerek, gerekirse tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Geçmişte sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz davranışı tespit edilemeyen ve savunması dikkate alındığında mahkemeye yardımcı olduğu anlaşılan sanık hakkında, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan yazılı gerekçe ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreler ve suç vasfı da dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 14.03.2018 tarihinde üye ...’ın hükmün düzelterek onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Silahlı örgüt üyesi olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün istinaf aşamasından sonra dosyaya giren başka dosya sanığı Ahmet Uğur Aygün"ün aşama beyanlarının getirtilip, CMK"nın 217 maddesi uyarınca duruşmada okunup, değerlendirilerek gerekirse tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra karar verilmesi gerektiğine yönelik, sayın çoğunluğun kararına iştirak etmek mümkün bulunmamıştır.
İlk derece mahkemesi sanığın FETÖ/PDY örgütünün Bolvadin esnaf mütevelli heyetinde yer aldığını FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir olması nedeniyle el konulan ... A.Ş. ne el konulacağı beklentisi ile mal kaçırma amacıyla Hakkı Yalçın"dan 2015 yılı içerisinde şirket hisselerinin bir kısmını devraldığı, devralma işleminin diğer şirket ortaklarının beyanından anlaşıldığı üzere mal kaçırma amacıyla muvazaalı bir işlem olduğu, gerçek bir satış satış işlemi olmadığı, zaman gazetesi abonesi olan sanığın örgüte müzahir Kimse Yok mu derneğinin 2011-2013 yılları arasında Bolvadin yardım toplama yetkilisi olduğu, örgütün medya ayağını oluşturan zaman gazetesinin yöneticileri olan ... ve ..."nın gözaltına alınmasını protesto için Afyon Karacahisar Adliyesi önünde 15.12.2014 tarihinde yapılan protesto eylemine katıldığı kabulüne yer verilerek, sanık hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiş. Bu karar sanık müdafi tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu tespitlerden sonra sanığa atılı silahlı örgüt üyeliği suçuna ilişkin Yargıtay uygulamaları hususunda yerleşik içtihatları hatırlamak gerekirse;
Örgüt üyesi olmak; örgütün amacını bilerek ve bu amacı benimseyerek örgüte girmektir. Yargısal kararlarda da kabul edildiği üzere; illegal örgütsel faaliyet ve örgüt üyeliğinin oluşması aşama - aşama gelişir; Sempati bilinçlenme safhalarından sonra failin silahlı çetenin kurulma amacını kabul ederek örgütün kurulma amaçlarını gerçekleştirme amacıyla örgüte girme – katılma iradesini açıklayarak örgüt ile organik bağ içerisine girilmiş olur. Fail örgüt ile girdiği organik bağ çerçevesinde alt yapı ve taban oluşumuna, yine geri cephe ve kent çalışmalarına yönelik yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik gösteren kent faaliyetlerinde bulunur.
Terör örgütlerinin yapılanması genelde farklıdır. Kimi terör örgütleri tim sistemini, kimi terör örgütleri ise hücre tipi yapılanmayı benimsediklerinden, örgüt üyeliğinin her terör örgütünün yapısına göre ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda örgüt üyeliğinin her olayda ayrı tartışılarak, failin terör örgütüne katılma iradesinin bulunup bulunmadığının saptanması, bu irade var ise örgütün hiyerarşik yapısına dahil olunan noktada suçun oluştuğunun kabul edilmesi gerekir. TCK" nın 220. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere, örgüte üye olmak fiili bir katılma olup, örgüte üye olmak için örgüt yöneticilerinin rızasının varlığına gerek yoktur, tek taraflı iradeyle bile örgüte katılmak mümkündür. Bu nedenle örgüt üyeliği suçunun oluşumunda temel ölçü, kişinin rızasıyla örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmasıdır. Hiyerarşik yapıya dahil olup olmadığı failin eylem ve faaliyetlerine bakılmak suretiyle değerlendirilir.
Eylem tek veya az sayıda ise, niteliğine bakılır. Örneğin; bir organizasyon dahilinde kırsala adam gönderme gibi bir fiil, ancak hiyerarşik yapı içerisinde bulunan örgüt üyesince yapılabilecek olan faaliyet olarak kabul edilmesi gerekir. Üye olmayan kişiler yol- yöntem ve muhatap bilmediğinden dağa adam gönderemeyeceği gibi örgüt dahi tanımadığı, güvenmediği ve görevlendirmediği kişilerin gönderdiği elemanları güvenlik gerekçesi ile kabul etmez. Bunlar artık yardım eden değil, üyelerdir.
Aynı şekilde esnafa örgütsel güç, temsil ve organizasyonla kepenk kapattırılması eylemini yaptıran kişiler de örgüt üyesi olarak kabul edilmelidir. Iş yeri sahibi esnaf, örgüt adına ve temsilen talimat ve talebi kendisine getiren kişileri dinler, aksi halde ciddiye alıp kepenkleri kapatmayacaktır.
FETÖ/PDY silahlı Terör örgütünün Türkiye"de daha çok kamuda ve sivil toplum örgütlerine sızma suretiyle örgütlendiği ve dünyanın bir çok ülkesinde faaliyeti bulunan dış güçlerin emrinde bir istihbarat ve silahlı terör örgütü olduğu hususunda şüphe yoktur. Bu husus Dairemiz ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun içtihatlarıyla kesinleşmiştir. FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün diğer örgütlerden farklı kendine özgü eleman kazanma, örgütlenme, gizliliği sağlama amaçlı iletişim sistemi ve diğer örgütlerden farklı bir faaliyet sistemi vardır. Genel olarak eleman temini okul-dersane üzerinden sağlanmakta, sohbet adı altında yapılan örgütsel toplantılarla örgütsel bilinç verilip, örgütsel bağın canlı tutulmasına çalışılmakta, himmet adlı nakdi yardımlar ve diğer faaliyetler ve hukuka aykırı yöntemlerle örgüte gelir temin edilmektedir.
Örgütün kendi stratejisi ve işleyiş sistemi içinde sanığın konumu değerlendirildiğinde;
Dosya kapsamından sanık hakkındaki soruşturmanın Ankara Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbar ile ... A.Ş.nin 365 adlı bir bir program ile vergi kaçırdığının ihbarı ile başladığı; ... A.Ş. nin 1996 da kurulduğu, şirketin tüm kurucu ve ortakları hakkında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma bulunduğu, şirketin kurucusu ve ortağı olan ..."ın ilçe örgütün ilçe imamı olduğu yönünde çok sayıda ifadenin olduğu, ... A.Ş.nin FETÖ/PDY yapılanmasına ait olup Bolvadin ilçesinde ... ilköğretim okulu, özel ... erkek öğrenci yurdu, özel İffet öğrenci yurdu adlarıyla eğitim kurumlarına sahip olduğu, bu eğitim kurumlarının tamamının KHK ile kapatıldığı, bu kurumlarda yapılan aramalarda örgüt elebaşının kitaplarının bulunduğu, sanığın kurucu ortak Hakkı Yalçın"dan şirketteki hissesini Mayıs 2015 tarihinde 75.000 TL bedelle devraldığı ancak sanık yakalandığı tarihe kadar satış bedelini ödemediği, sermaye artımına giden şirket için 75.000 TL sermaye artırım bedelini ödediği şirketin yüzde onluk hissesini de sanığın yakalanmasından üç ay kadar önce sanığın kardeşi ..."nın satın aldığı, yine sanığın FETÖ/PDY örgütü ile iltisaklı Kimse Yok mu Derneğinde 2011-2013 arasında derneğin Bolvadin ilçe yardım toplama yetkilisi olarak çalıştığı ve makbuz karşılığı yardım topladığının anlaşıldığı, sanığın zaman gazetesi yöneticileri olan ... ve ..."nın gözaltına alınmasını protesto için 15.12.2014 tarihinde adliye önünde yapılan protesto eylemine katıldığı, sanığın yine FETÖ/PDY örgütü ile iltisakı nedeniyle kapatılan Bolvadin Memurları ve İşçileri Yardımlaşma derneğine de üye olduğu, sanığın çocuklarının FETÖ/PDY ile iltisaklı ... ilköğretim okulunda eğitim gördüğü anlaşılmaktadır.
Sanık FETÖ/PDY örgütünün güvenilir bulduğu kişilerdendir. Nitekim FETÖ/PDY örgütü iltisaklı ve irtibatlı olduğu hususunda kuşku bulunmayan ... A.Ş. nin hisselerinin örgüte ait şirketlere el konulması beklentisi oluşan 2015 yılı Mayıs ayında sanığa satış suretiyle devredilmiş, buna rağmen satış bedeli olarak bir meblağ sanık tarafından ödenmemiştir. Yine sanık Kimse Yok mu derneğinin 2011-2013 yıllarında Bolvadin yardım toplama yetkilisi olarak faaliyet göstermiş ve para toplamıştır. 15.12.2014 tarihinde adliye önünde yapılan zaman gazatesi yöneticilerinin gözaltına alınması nedeniyle protesto eylemine de katılmıştır. Yine örgütle iltisaklı derneklere de üyedir. Sanığın eylemlerinin niteliği ve özellikle şirket hisselerinin parası ödenmeden el konulmasının gündemde olduğu bir zamanda sanığa devredilmesi sanığın örgüt nezdinde güvenilir bir elemanı olduğunu göstermektedir. İlk derece mahkemesinin karar yerinde açıkladığı delillerle suç sübuta ermiştir.
Sayın çoğunluğun istinaf aşamasından sonra dosyaya gelen ..."ün aşama beyanlarını dosyaya getirtilerek gerektiğinde tanık olarak ifadesine başvurulmasına için hükmün bozulmasına ilişkin görüşe katılmak mümkün değildir. Öncelikle ..."ın dosyaya gelen kolluk ve savcılık ifadelerinde FETÖ/PDY örgütünün Bolvadin"de memurlarla ilgili bir dernek kurduğunu söyleyerek sanığın kendisinden bu derneğe üye olmasını istediğini buna rağmen kendisinin üye olmadığını beyan ederek sanığı Bolvadin de tanıdığı örgüt mensupları arasında saymıştır. Dosyaya sonradan gönderilen bu ifade sanığın hukuki durumunu değiştirmeyecektir. Zaten sanık ..."ü üye yapmaya çalıştığı derneğin üyesidir. Örgüt hiyerarşisinde yer aldığına ilişkin ilk derece mahkemesinin kabülünde yer verdiği deliller dosyada mevcuttur. Sırf bu nedenle hükmün bozulması atılı suçun kanıtlanmış olmasına nazaran gereksiz olduğu gibi, dosyaya sonradan gelen ..."ün beyanı mahkemenin kabulünde yer verip hükme dayanak yaptığı delillere nazaran mahkemenin kabulünü teyit etmektedir. Mahkeme kabulünü teyit eden bu deliller nedeniyle hükmün bozulması AİHS ile garanti altına alınan makul sürede yargılanma hakkına da müdahale içermektedir.
Somut olayda dosya temyiz incelemesi için istinaf mahkemesinden gelmektedir. Temyiz kanun yolunda Alman Yargıtay kararlarına göre mahkemenin kabulünün aksi yönde çok büyük bir olguyu işaret etmeyen yeni delillerin ikame edilemeyeceği yönünde bir kabul vardır. Sayın çoğunluk bozma kararında ..."ün beyanının yeni delil niteliğinde olup olmadığı hususunu tartışmasız bırakmış, ancak sanık müdafinin temyizi ile sanığın aleyhine olan bu delil nedeniyle hüküm bozulmuştur.
Açıklanan nedenlerle sanığın çeşitlilik süreklilik ve yoğunluk gösteren eylemleri nedeniyle örgütün hiyerarşisi içinde yer alarak silahlı örgüt üyesi olma suçu sübuta ermiş olmakla sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün ilamın 2/a-b maddelerinde gösterilen nedenlerden dolayı düzeltilerek onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun hükmün bozulmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum.