4. Ceza Dairesi 2020/1414 E. , 2020/16225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan ..."in temyiz isteğinin olmadığı belirlenerek, dosya görüşüldü:
A-Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2013 gün ve 2011/111 Esas, 2013/433 Karar sayılı kararıyla; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında birlikte tehdit suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, diğer sanıklar ... ve ... hakkında ise aynı suçlardan mahkumiyet kararı verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, sanıklar ... ve ..."in temyizi üzerine Dairemizce sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin bozulduğu, bozma kararı sonrası oluşabilecek lehe uygulamaların, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklara, hükümlerin açıklanması durumunda sirayet ettirilmesi konusunun da Yargıtay kararında bildirildiği, bozmaya uyan yerel mahkemenin sirayet konusuna yanlış anlam yükleyerek, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, hükümlerin açıklanmasını gerektirecek bir durum olmadığı halde, dört sanık hakkında da beraat kararları verdiğinin anlaşılması karşısında, adı geçen dört sanık hakkında kesinleşmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar bulunduğu gözetilmeden verilen beraat kararlarının hukuki değerden yoksun olduğu ve ortada temyizen incelenebilecek nitelikte hükümlerin bulunmadığı görülmekle, katılanlar ... ve ... vekilinin anılan hükümlere yönelik temyiz istemi hakkında bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B-Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... Bozacıoğluna isnat edilen birden fazla kişiyle birlikte tehdit eyleminden dolayı verilen beraat kararına yönelik, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık ..."na isnat edilen tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar ... ve ... vekili ile sanık ..."nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi,
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.