17. Hukuk Dairesi 2015/11126 E. , 2018/5428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 10/09/2012 tarihinde davalı sürücü sevk ve idaresindeki İETT Otobüsünün seyir halinde iken, aracın kontrolünü kaybetmesi sonucu önce simitçiye çarparak ölümüne sebep olduğunu, akabinde seyir halinde olan ve işçileri davacı işyerine servis olarak taşıyan minibüse çarptığını ve içindeki yolcuların yaralanmasına sebep olduğunu, davacı şirketin ise kazada zarar gören servis aracının ve işçilerin mesai için gittiği gömlek fabrikası olup 15 işçinin aynı anda yaralanması ve işe gelememeleri nedeniyle dava dışı şirketle imzaladıkları sözleşme gereği gömlek üretimini yetiştiremediğini ve 19.735,44 TL gecikme bedeli ödemek zorunda kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.735,44 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, kusura itiraz ederek oluştuğu iddia edilen zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağına dair delil olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı İETT vekili, kaza ile oluştuğu iddia edilen zarar arasında illiyet bağı bulunmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, şirketinde çalışan işçilerin servis aracındayken meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle dava dışı şirket ile imzaladığı sözleşme gereği edimini zamanında yerine getirememesi nedeniyle ödediği gecikme bedelini karşı araç işleteninden talep etmektedir. Dosya kapsamına ibraz edilen sözleşmelerde; 24.08.2012 tarihli sözleşme ile 3800 adet, 28.08.2012 tarihli sözleşmeye göre 1750 adet, 04.09.2012 tarihli sözleşmeye göre 450 adet gömleğin dikim işçiliği için davacı şirket ile dava dışı Karbel Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti arasında sözleşme imzalandığı, sözleşmelerde teslim tarihlerinin belirlendiği ve fasoncu firma kendisinden kaynaklanan hata, gecikme ve zararı tamir veye tazmin etmekle yükümlü olduğu hususunda anlaşıldığı görülmektedir. Dosya kapsamında alınan 22.05.2014 tarihli mali müşavir bilirkişi raporuna göre; davacı şirket ile dava dışı şirket ticari defterlerinde yapılan incelemede ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunun belirlendiği, davacının ödediğini iddia ettiği 11.581,44 TL ve 8.154,00 TL gecikme bedeli açıklamalı faturaların her iki şirketin ticari defterlerine de kaydedilmiş olduğunu ve gelen SGK kayıtlarına göre servis aracında bulunan 13 kişinin davacı şirket çalışanı olduğu ve 7 kişinin kaza tarihi olan 10.09.2012 tarihinden itibaren 5 ila 90 gün arası raporlu oldukları tespit edilmiştir. Mahkemece, yapılan araştırma ve incelemeye hüküm vermeye yeterlidir. Davacı tarafından SGK kayıtları ile kazada yaralanan bir kısım işçilerin çalışamadığı ve dava dışı şirket ile ticari ilişkisinin bulunduğu ispat edilmiş olmasına göre mahkemece; tekstil alanında uzman bilirkişiden; davacı şirkette kaza tarihi itibariyle çalışan işçi sayısı ve kaza nedeniyle çeşitli sürelerde raporlu olan 7 işçinin eksik olduğu hususları nazara alınarak, şirkette mevcut işçi sayısı ile sözleşmede öngörülen teslim sürelerinde sözleşme yükümlülüğü olan gömlek dikimlerinin yerine getirilip getirilemeyeceği, yerine getirilebilecekse ne kadar gecikme ile yerine getirilebileceği hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, ayrıca davacı ve dava
dışı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların ödendiğine dair cari hesapların davacı vekili tarafından
ibraz edildiği anlaşılmakla, cari hesaplar üzerinde de inceleme yapılması için yeminli mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınması gerekmektedir. Mahkemece; alınan ve alınacak bilirkişi raporları ve davacı şirket ile dava dışı şirket arasında akdedilen sözleşme hükümleri değerlendirilerek davacı tarafın ne kadar gecikme bedeli talep edebileceği değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile davacının iddiasının soyut olduğu ve zarar ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.