19. Hukuk Dairesi 2014/12265 E. , 2015/63 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin asıl ve menfi tespit istemine ilişkin birleşen davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dava yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili şirketle davalı ... arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca kiralanan bir adet makinenin davalıya teslim edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine kendisine 60 gün içinde borcunu ödemesi aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin, bu durumda kiralanan malın da teslim edilmesi gerekeceğinin ihtar edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin feshedildiğini, ancak davalının kiralanan malı teslim etmediğini belirterek sözleşmeye konu malın müvekkiline teslimine, aynen teslimde fiili imkansızlık olması halinde malın bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sözleşmeye konu makinenin müvekkiline teslim edilmediğini, bu durumun ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davacı malı süresinde teslim etmediğinden sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen...1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/664 E., 2010/122 K. sayılı dosyasında davacılar ..., ..., ... vekili; taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca 5 adet bono tanzim edilerek davacı/birleşen dosya davalısı ... A.Ş."ne verildiğini, ancak sözleşmeye konu makinenin müvekkillerine teslim edilmediğini, durumun davacı/birleşen dosya davalısına bildirildiğini, malın süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini, buna karşılık davacı/birleşen dosya davalısının vadesi gelen ilk bonoya dayanarak icra takibi başlattığını belirterek sözleşmenin feshine, müvekillerinin icra takibine konu edilen bono ve takibe konu edilmeyen 4 adet bono nedeniyle davacı/birleşen dosya davalısına borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı/birleşen dosya davalısı ... A.Ş. vekili birleşen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı/birleşen dosya davalısının muvafakati ile dinlenen makinenin satıcı firmasının satış sorumlusu olan tanığın beyanında teslim belgesinin makinenin tesliminden önce davalı/birleşen dosya davacısına imzalatıldığını ancak makinenin teslim edilmediğini belirttiği, bu durumda davalı/birleşen dosya davacısına mal
teslim edilmediğinin kabulünün gerektiği, bunun yanında takibe konu senetlerin karşılıksız kaldığının ve iadesinin gerektiğinin ortaya çıktığı, bu nedenle menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hükmün davalı/birleşen dosya davacıları vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2012/13762 E., 2013/4705 K. sayılı ve 18.03.2013 tarihli ilamında yazılı nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiş, yerel mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden hükmün kesinleşmesi nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile dava konusu bonolar nedeniyle birleşen dosya davacılarının birleşen dosya davalısına borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı/birleşen dosya davalısı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
a) Yerel mahkemece 20.02.2014 tarihli gerekçeli hüküm fıkrasının 8., 9. ve 10. maddeleri, mahkemenin 24.03.2014 tarihli tavzih kararı ile değiştirilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK"nun 455. maddesinde hüküm müphem ve gayrivazih olup ve mütenakız fıkraları ihtiva ederse icrasına kadar hükmün tavzih edilebileceği yer almış ise de, hüküm tavzih kararı ile değiştirilemez.
B) Somut olayın özelliğine göre takip alacaklısı ... A.Ş. için kötüniyet tazminatı koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeden birleşen dosya davalısının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması isabetsizdir.
2- Asıl dava davalısı/ birleşen dosya davacıları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; asıl davada kesinleşen vekalet ücreti kazanılmış hak teşkil etmekte olup, bu hususun gözetilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.