17. Hukuk Dairesi 2015/11099 E. , 2018/5435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın 27.04.2012 tarihinde davacılar murisi ...yönetimindeki araca çarparak onun ölümüne sebebiyet verdiğini, davacıların eşini/babalarını kaybetmeleri nedeniyle maddi ve manevi destekten yoksun kaldığı, davacıların manevi açıdan bir hayli yıpranmış ve meydana gelen kazanın müteveffanın ölümüyle sonuçlanmasından dolayı psikolojilerinin bozulduğunu beyanla davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik desteğin eşi ..., çocukları Niyazi, ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi tazminatın ve ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... mirasçıları, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalılar ... ve ... ... aleyhine açılan dava tefrik edilerek; Davacılar tarafından davalı ... ve mirasçıları ..., ..., ... aleyhine açılan davanın davanın açıldığı tarihte davalıların taraf ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı ...’nın dava tarihinden önce öldüğü ve ölü kişi hakkında davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.(HMK m.114/1-d, m.50 ve TMK m. 28) Ancak HMK" nın 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın rızası ile mümkündür.Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Şu halde davalının sağ olup olmadığını tespit edememe bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralını ihlal etmiyorsa, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır.(HGK"nun 11.09.2013 günlü ve E 2013/14-612, K 2013/1297 sayılı ilamı)
Somut olayda, davalı ... 28.04.2012 tarihinde vefat etmiş olup dava 13.01.2014 tarihinde açılmıştır. 03.09.2014 tarihli tebligat ile davacılar vekiline davayı mirasçılarına yöneltmek için süre verilmiş, davacılar vekili tarafından ibraz edilen dahili dava dilekçesi davalı mirasçılara tebliğ edilmiştir. Davacılar vekili davalının ölü olduğunu bilmediğinden davacıların ölü kişiye karşı dava açması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, HMK 124. maddesi gereği davaya dahil edilen davalılar ... mirasçılarına karşı yöneltilen davada işin esasına girilip incelenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.