
Esas No: 2015/17320
Karar No: 2015/17756
Karar Tarihi: 08.10.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/17320 Esas 2015/17756 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2015
NUMARASI : 2015/338-2015/479
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; ödeme emrinin İİK 60/2. maddesine uygun olmadığını, vekile tebliğ edilmesi gerekirken asile gönderildiğini manevi tazminat alacağının faiz türü ve oranının belirtilmediğini ve çocukla şahsi ilişki kurulmasına dair ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece; ilamda yer alan eklentiler, tazminat ve çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin kararın kensinleşmeden icra edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken H.U.M.K 443/4. (HMK.nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek bu kısımlarının kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 Esas, 2001/217 Karar, 22.10.2008 tarih, 2008/12-656 Esas, 2008/638 Karar).
Somut olayda, icra takibinin dayanağı Beykoz Aile Mahkemesi"nin 31.12.2014 gün ve 2013/379 Esas, 2014/1126 Karar sayılı ilamında; karar başlığı her ne kadar “Çocukla Kişisel İlişki Kurulması ve Tazminat“ olarak yazılmış ise de gerekçeli karar içeriğinden davanın boşanma davası olduğu, diğer hususların bu davanın fer"ileri niteliğinde bulunduğu görülmektedir.
Bu durumda, Mahkemece, dayanak ilam ile ilgili dosya getirtilerek takip tarihinde boşanma yönünden kararın kesinleşip kesinleşmediğinin açıklığa kavuşturulması, bundan sonra yukarıdaki ilkeler doğrultusunda sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi