
Esas No: 2015/7835
Karar No: 2016/2485
Karar Tarihi: 22.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/7835 Esas 2016/2485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 06.08.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “davacı in 06.08.2011 tarihinde davalı işveren V de çalışmakta iken geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine” karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 01.06.2011 tarihinden itibaren 1002194 sicil numaralı Şti unvanlı işyerinden hizmetinin bildirildiği, olay günü davalı Ltd. Şti adına tescilli araç ile trafikte seyir halindeyken kaza geçirdiğini, davalı AŞ; dava dışı AŞ, dava dışı Aş ile diğer tarafta davalı Şti ve dava dışı Ltd. Şti arasında davalı AŞ; dava dışı AŞ, dava dışı AŞ"ye ait (ekli listedeki) ürünlerin, diğer tarafın kendi mülkiyetindeki araçlar ve kendi yardımcıları ile taşınması işine dair 1.12.2010 tarihinde 5 yıllık nakliye sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve HMK"nun 297 ve 298. maddelerinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır. HMK"nun 297/2. maddesinde de taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Mahkeme, davacının dilekçesinde yazılı olan tüm talepleri ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vererek, bu konulardaki uyuşmazlığı sona erdirmelidir.
Somut olayda, davalılardan sadece . Ltd. Şti. hakkında hüküm kurulması, diğer davalılar hakkında olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması hatalı olduğu gibi, davalılar arasındaki ilişkinin de yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı şirketler arasında alt-üst işveren ilişkisi olup olmadığını araştırmak, davacının kaza geçirdiği aracın sahibi davalı . Şti."nin işleten sıfatı olup olmadığını, bu şirket ile diğer davalı şirketler arasındaki ilişkiyi araştırmak, davalı şirketler arasında organik bir bağ bulunup bulunmadığını araştırıp hükümde irdeleyerek davalıların her biri hakkında olumlu olumsuz bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan iadesine
22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.