17. Hukuk Dairesi 2015/12757 E. , 2018/5444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... şirketine ... poliçesi ile sigortalı, davalı ...’ın ...adına yolcu taşımacılığı yaptığı davalı araçta yolcu olarak bulunan ..."nun meydana gelen çift taraflı kazada yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 160.986,08 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ...vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair, davalı ... şirketi vekilinin göreve dair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve ...” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17.maddesinde: “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” açıklaması yapıldıktan sonra, 18. maddesinde: “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17 nci maddesinden doğan sorumluluklarını ... ettirmek zorundadırlar” denilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın "Tazminat Ödemesinde Öncelikli ..." başılığını taşıyan B.8. maddesinde ise; "Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan karşılanır. ... sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu ... teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur" denilmektedir. Buna göre taşıma ilişkisinde, taşımacılık mali sorumluluk sigortası, mali sorumluluk sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası arasında sıralı sorumluluk ilişkisi kabul edilmiştir.
Somut olayda, taşıma esnasında kazanın meydana geldiği sabit olup, dosyadaki mevcut ceza dosyası evrakları, aracın ruhsat kaydından, aracın kaza günü Kırıkkale ... arası yolcu taşımacılığı yapan araç olduğu, aracın kaza tarihini kapsayan taşımacılık mali sorumluluk sigortasının dava dışı ... ... A.Ş nezdinde 10.02.2011-10.02.2012 dönemli, ölüm ve sakatlanma kişi başına 200.000,00 TL teminat limitli poliçeyle yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, kazaya karışan aracın zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının bulunması, trafik (...) sigortacısına ancak taşımacılık mali sorumluluk sigortası limitinin üzerinde bir zararın tespiti halinde limitin üzerinde kalan kısım yönünden başvurulabileceği, aktüer raporunda belirlenen tutarın (toplam 160.986,08 TL) taşımacılık mali sorumluluk sigortası limitini (200.000,00 TL) aşmadığı gözetildiğinde kazaya karışan aracın trafik (...) sigortacısı ...ye karşı açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-2918 Sayılı ..."nu hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde "işleten araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracı uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi,doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda, davalı ... adına trafikte kayıtlı olan ... plakalı aracın kaza sırasında üzerinde davalı ... Turz.....Org.ve Tic.A.Ş adına taşımacılık yapıldığı iddia edilmiş ise de davalı ... Turz. .... Org. ve Tic. A.Ş vekili yargılama aşamasında müvekkilinin işleten sıfatı bulunmadığını ileri sürmüş, mahkeme tarafından bu konuda yeterli bir araştırma yapılmamıştır.
O halde; mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere trafik kaydına göre malik olmayan kişi ya da hükmi şahsiyetlerin gerçekte aracın işleteni olduğu hususunda ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu hususu da göz önünde bulundurularak, davacı yanın bu yöndeki delillerinin sorulması, buna göre taraflar (araç kayıt maliki ve davalı şirket) arasında tanzim edilen sözleşme olup olmadığı, davalı ...’ın davalı ... Turz.....Org.ve Tic.A.Ş adına taşımacılık yapıp yapmadığı, sonuç olarak yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davalı ... Turz. .... Org. ve Tic. A.Ş’nin işletenlik sıfatının bulunup bulunmadığı, dolayısıyla davalının pasif husumet ehliyetinin varlığı hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin göreve dair, davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ...ve ...ye geri verilmesine 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.