17. Hukuk Dairesi 2015/10734 E. , 2018/5448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, trafik sigortacısı ve işleteni olduğu aracın parka yasak alanda park etmesi nedeni ile destek sürücünün bu aracı farkdemeyerek araca arkadan çarpması ile meydana gelen kazada desteğin vefat ettiğini, müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 Sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek davalıların sorumluluk dereceleri ve zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminat ve cenaze ve defin giderlerinin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren yasal faizi, ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, davacı ... için 25.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL ve ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davalı sürücünün kusursuzluğu nedeni ile davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazasında, destek sürücü ile davalı sürücünün kusur oranlarının tespiti bakımından alınan 16.04.2014 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği, bu kusur oranlarına göre davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak ceza yargılaması sırasında alınan 27.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda, destek sürücünün ve davalı sürücünün kusurlu olduğu; 19.12.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına ait raporda davalı sürücünün kusursuz olduğu, ölen destek sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiş, davalı sürücü ... hakkında beraat kararı verilmiştir. ... 12. Ceza Dairesi"nin 2015/2983- 2015/18010 sayılı ve 16.11.2015 tarihli bozma ilamı ile; olay tarihinde, saat 21.00 sıralarında idaresindeki tır ile meskun mahal dışı bölünmüş yolda seyir halindeyken, dinlenip yola devam etmek için Köroğlu Dinlenme Tesisi"ne giren ve tesiste boş park yeri bulamayarak tesis çıkışında katılım şeridinde reflektör ve ışıklandırma tedbiri almadan aracını park eden sanığa, ölenin sürücüsü olduğu otomobili ile arkadan çarpması sonucu gerçekleşen olayda; meskun mahal dışında zorunlu park etmenin yasak olduğu yerde aracını park eden ve aracının park halinde olduğunu gösterir uyarı niteliği taşıyan tedbirleri almayarak kazaya kusuru ile neden olan sanık hakkında, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile sanık ... hakkında verilen beraat kararı bozulmuştur.
Mahkemece alınan ve benimsenen kusur raporu ile, ceza yargılaması sırasında alınan 27.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen kusur dağılımı birbirleriyle uyumlu olmadığı gibi ... 12. Ceza Dairesi"nin 2015/2983- 2015/18010 sayılı ve 16.11.2015 tarihli bozma ilamında belirlenen maddi vakıalar ile mahkemece alınan ve benimsenen kusur raporuna dayanak teşkil eden maddi vakıalar farklılık arz etmektedir.
Açıklanan bu nedenler karşısında mahkemece, ceza dosyası aslı getirtilmek suretiyle, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya ... Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi heyetinden tüm dosya kapsamı incelenmek ve kusur belirlemeleri arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.