9. Hukuk Dairesi 2016/6329 E. , 2016/9155 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, asıl davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı şirket ise karşı davada fazladan yapılan ödemelerin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl dava ve karşı dava hakkında görevsizlik karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 23/02/2008 ile 28/07/2009 tarihleri arasında davalı şirketin Libya’daki yol inşaatı şantiyesinde çalıştığını, bu tarihte iş akdine işlerin bitmesi üzerine son verildiğini, uzun süre beklemesine rağmen yeni iş için kendisine haber verilmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının müvekkili şirkette değil, Libya’da bulunan ... isimli şirkette çalıştığını, bu şirket için Libya’daki kanunların geçerli olduğunu, davacının bu şirket ile taşeronluk anlaşması ile iş yaptığını, çalışan olmaması nedeni ile iş mahkemelerinde dava açamayacağını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesinin davacının Libya’ya giriş vizesi alması için yapılmış bir sözleşme olduğunu, davacının işçi olarak çalışması durumunda fazladan yapılan ödemeleri iade etmesi gerektiğini bu nedenlerle, davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
C) Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2015/3577 esas 2015/8448 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak; “Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde taraflar arasındaki ilişkinin yukarıda belirtilen Kanun hükmü kapsamında iş ilişkisi ve sözleşmenin de “Takım Sözleşmesi” niteliğinde olduğu, bu durumda davaya bakma görevinin iş mahkemelerine ait bulunduğu halde yanılgılı değerlendirme sonucu taraflar arasında “hizmet akdinin bulunmadığı” şeklindeki hatalı gerekçeyle davanın reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Diğer taraftan yerel Mahkemenin, taraflar arasında hizmet akdi bulunmadığı yönündeki gerekçesine göre davacının açtığı asıl dava yönünden görevsizlik kararı yerine esastan red de doğru olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uymuş, yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin kararının hizmet akdinin bulunmadığı yönünden bozulmuş olduğu, tarafların uyması gereken genel kıstasların Borçlar Kanunu çerçevesinde yapılan sözleşmelerde genel nitelikte uyulması gereken edimler olduğu ve hizmet akdine ilişkin edimler olmadığı anlaşıldığından, asıl ve karşı dava yönünden mahkemenin görevsiz olduğu gerekçeleriyle asıl dava ile karşı davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Kararı davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
Dairemizce yerel mahkemenin ilk kararı, “ taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi ve sözleşmenin de ‘Takım Sözleşmesi’ niteliğinde olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma kararı yanlış yorumlanıp, bozma kararında Mahkemenin gerekçesine atıf ile yapılan eleştiriye itibarla taraflar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.