10. Ceza Dairesi 2015/5182 E. , 2017/1096 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 03.09.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Fatih (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 03.03.2010 tarihinde 2010/28 esas ve 2010/301 karar sayı ile verilen kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07.10.2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Mahkemece sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına takdiren yer olmadığına ve aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine, cezası ertelenen sanığın 3 yıl süreyle denetim altında bulundurulmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, " 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde cezanın infazının tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması koşuluna bağlanarak özel bir düzenleme öngörülmüş olması karşısında, anılan Kanun"un 51. maddesinde düzenlenen cezanın ertelenmesine ilişkin müessesenin olayda uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Fatih (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 03.03.2010 tarihinde 2010/28 esas ve 2010/301 karar sayı ile verilen kararın bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre doğrudan hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği ya da altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği, bununla birlikte belirtilen üç seçenekten biri uygulanırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve sanığın davranışlarına dayanması gerekmektedir. Somut olayda olduğu gibi Mahkemece bu üç seçenekten biri tercih edilirken gerekçe gösterilmemiş ise bu durum yasaya aykırı olup kanun yararına bozma konusu yapılabilir.
D) Karar :
Kanun yararına bozulması istenen Fatih (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 03.03.2010 tarihli 2010/28 esas ve 2010/301 sayılı kararında, sanık hakkında doğrudan hapis cezası verilip, hapis cezası seçeneğinin uygulanmasına ilişkin gerekçe gösterilmediği anlaşıldığından; bu konuda kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulamayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.