1. Ceza Dairesi 2016/4610 E. , 2016/4196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, tehdit, suç delillerini gizleme
HÜKÜM :1- Sanık ... hakkında:
a- TCK.nun 81/1, 35, 29, 62/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası
b- Tehdit suçundan beraat
2- Sanık ... hakkında;
Suç delillerini gizleme suçundan beraat
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik mala zarar verme suçundan açılan kamu davasıyla ilgili olarak her zaman değerlendirme yapmak mümkün görülmüştür.
2-Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davası bulunmadığından verilen hüküm yok hükmündedir.
Sanık ... hakkında katılan ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet ve mağdur ..."e yönelik silahla tehdit suçundan kurulan düşme hükümleri ile sanık ... hakkında suç delillerini gizleme suçundan kurulan beraat hükmüyle yapılan temyiz incelemesinde;
3-Sanık ..."in katılan ..."e etkili mesafeden av tüfeği ile ateş ederek hayati tehlike geçirmesine, sol nefrektomi ve splenektomi nedeniyle
duyularından veya organlarından birinin işlevini yitirmesine neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda, TCK"nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak üst sınıra yakın bir ceza tayin edilmesi gerektiği nazara alınmadan 10 yıl hapis cezası verilmesi ve katılan ..."den kaynaklanan haksız tahrik oluşturacak bir söz veya eylem bulunmamasına rağmen TCK"nun 29. maddesi uygulanarak cezasında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in katılan ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik mala zarar verme suçundan gerekçeleri gösterilerek şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşürülmesine ve sanık ... hakkında suç delillerini gizleme suçundan elde edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, o yer Cumhuriyet savcısının sanık ... hakkında suç delillerini gizleme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, sanık ... müdafiinin kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulama ve,
B-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde tahsiline karar verilmesi kanuna aykırı ise de;
Bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3.
maddelerinin tatbikine" şeklinde, yine hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderleri içerisinden zorunlu müdafii ücretinin çıkartılması suretiyle sanık ... yönünden yargılama giderleri toplamının “125,34 TL” olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN mahkumiyet ve diğer hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.