17. Hukuk Dairesi 2015/11523 E. , 2018/5546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 25.03.2014 tarihinde sürücü ..."ın sevk ve idaresinde bulunan ... plakalı aracı ile müvekkillerinin oğlu ... "ya çarpması sonucunda İsa"nın vefat ettiğini, ..."ın kaza yapan aracın hem sürücüsü hem de maliki olduğunu, kaza sebebi ile ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin ... Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, davalı ... şirketine ... poliçe nolu ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müşterek çocuklarının vefatı ile davacıların büyük bir yıkım yaşadığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıların her biri için şimdilik 500,00"er TL olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, ayrıca yaşanılan üzüntü sebebi ile her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00"er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi haricindeki diğer davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/08/2014 tarihli dilekçe ile Muzaffer için 7.559,44 TL, Medine 8.473,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... , araca 26.09.2013 tarihinde ... poliçe numarasıyla ... Acentasından Genişletilmiş Kasko Sigorta Paket Poliçesi yaptırdığını, bu poliçe ile şirketin zorunlu sigorta miktarını aşan kısmı ödemeyi taahhüt ettiğini, bu sebeple Yapı Kredi Sigortaya davanın ihbarını talep ettiğini, olayın maktulün aniden yola çıkması sonucunda gerçekleştiğini, olayda kusuru olmadığını, olaydan sonra hemen ambulansı aradığını, yaralı maktulü hastaneye yetiştirdiğini, gerekli müdahalenin yapılmasını sağladığını, inşaatlarda su tesisat işi yaptığını, manevi tazminat isteminin kabul edilmesinin kendisini zor durumda bırakacağını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, dava dilekçesinde bahsi geçen ... plakalı aracın, müvekkili şirkette 27.09.2013-2014 tarihleri arasında ... numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başı azami 268.000TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe kapsamında olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının hesabında konusunda uzman bilirkişilerden inceleme yapılması gerektiğini, öncelikle kusur tespiti için dosyanın Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, ardından aktüer bilirkişiden hesap raporu aldırılmasını, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davacıların davasının kısmen kabulü ile 5.046,84 TL destek tazminatının davacı ..."ya, 4.371,59 TL destek tazminatının davacı ..."ya davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalı işleten yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile her bir davacı için 2.500 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ..."tan alınarak davacılara verilmesine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara
uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin dava dilekçesinde ... davacı olarak gösterilmesine ve mahkemece ... lehine tazminat hükmedilmesine rağmen gerekçeli karar başlığında davacılar kısmında ... davacı olarak gösterilmemiş ise de bu durum mahallinde düzeltilebilir hata olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.