17. Hukuk Dairesi 2015/10282 E. , 2018/5562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, üniversite öğrencisi olan müvekkilinin kaza nedeniyle okulunu dondurduğunu, sonrasında bırakmak zorunda kaldığını, platin takılan ayağının 2 cm kısa kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiş, birleşen davada kaza nedeniyle aracın trafik sigortacısı olan davalı ... şirketinden 6.000,00 TL belirsiz alacağın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiş, 25.3.2015 tarihli dilekçe ile 81.939,92 TL olarak talebini ıslah etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 81.939,92 TL"nin davalılardan yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (davalı ..."nın sorumluluğu poliçe limiti olan 30.000,00 TL ile sınırlı ve onun yönünden faiz başlangıcı birleşen dosya dava tarihi olan 14/05/2012, diğer davalılar için faiz başlangıcı kaza tarihi olan 19/05/2004 tarihi olmak üzere) karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalılar ... ve ... vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir. Aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davaya konu trafik kazası 19.05.2004 tarihinde gerçekleşmiştir. Yaya olan davacının % 31,2 maluliyetinin bulunduğu olayda ceza zamanaşımı süresi 765 Sayılı TCK"nın 459/2. ve 102/4. maddelerine göre 5 yıldır. Olayda gelişen durum bulunmayıp, dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporu uyarınca davacı vekili tarafından dava 25.03.2015 tarihinde ıslah edilmiş, davalılar vekilleri tarafından süresi içerisinde ıslah zamanaşımı itirazında bulunmuştur. 5 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, dava ıslah zamanaşımına uğramış olmaktadır. O halde mahkemece davada ıslah edilen kısım yönünden davalılar vekillerinin ıslah zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Daimi maluliyet zararının hesabında malul olan davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacı ..."ın, 12.09.2002 tarihinde ... MYO makine programına 2. öğretim olarak kayıt yaptırdığı, ders kaydını yaptırmadığı ve ücretini yatırmadığı için 19.03.2007 tarihinde kaydının silindiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çalışmalarının yer aldığı hizmet cetvelinde 2014 tarihi itibariyle aldığı son ücretin asgari ücrete oranlanması suretiyle asgari ücretin 1,51
katı esas alınarak hesap yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kaza tarihinde öğrenci olduğu, sonrasında okuldan kaydının silindiği anlaşılmakla, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.