16. Ceza Dairesi 2017/4040 E. , 2018/1008 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "26.08.2014" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Her ne kadar ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının hüküm tarihinden sonra geldiği görülmekte ise de; atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın dosya kapsamına göre, kendisine ait ... numaralı GSM hattında ... IMEI no"lu ilk tespiti 26.08.2014 tarihi olarak belirlenen cihazına FETÖ/PDY üyeleri ve yöneticilerinin kendi aralarında mesajlaşmak için kullandıkları ByLock programı yüklendiği belirlenen sanığın, dosya içerisindeki ... isimli şahsa ait ayrıntılı ByLock Tespit ve Değerlendirme Raporunda ID’sine bağlı kişi ve mail listesinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, bir başka soruşturmada şüpheli sıfatıyla savcılıkta müdafii ile dinlenen ... isimli şahsın 2011 yılında sanığı bu yapının düzenlediği etkinliklerde gördüğüne dair beyanlarını tanık olarak dinlendiği duruşmada tekrar ettiğinin anlaşılması karşısında; örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.