Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde İcra Mahkemesine bildirilmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.
Mahkemece borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu kabul edildiğine ve borçluda icra mahkemesine başvurusunu gecikmiş itiraz olarak yaptığına göre istemin gecikmiş itiraz olarak vasıflandırılması ve İİK. nun 65.maddesine göre incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekir.
O halde mahkemece, borçlunun, İİK. nun 65 maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda hiçbir inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.