
Esas No: 2016/28850
Karar No: 2019/2527
Karar Tarihi: 26.02.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28850 Esas 2019/2527 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, yapılan ihale sonucu davalı şirketin dikiliden ağaç satın aldığını ancak yapılan bildirimlere rağmen bedelini ödemediğinden dolayı sözleşmenin fesih edilerek ikinci ihale yapılmak zorunda kalındığını, davalının şartname gereğince iki ihale arasındaki bedel farkı ile iki ihale arasında geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak % 18 gecikme cezasından sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.865, 72 TL bedel farkı ile 3.127,68 TL gecikme cezası olmak üzere toplamda 8.083,40 TL’nın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 8.083,40 TL’nın 28.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kurum tarafından yapılan açık artırmalı dikiliden ağaç satışına ilişkin ihalenin davalı şirket üzerinde kaldığını, süresinde ihale bedelinin ödenmemesi nedeniyle yeniden ihale yapıldığını ve daha düşük bir bedelle ihale edildiğini ileri sürerek iki ihale bedeli arasındaki fark ile gecikme cezasının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosyanın İncelenmesinde, davacı ... İşletme Müdürlüğünce 07.09.2011 tarihinde birinci defa yapılan açık artırmalı satış tutanağında ihaleye katılan ve pey süren tarafın davalı şirket olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ise talebini, davalı şirket yanında, dava dilekçesinde herhangi bir açıklayıcı beyanda bulunmaksızın davalı ...’a karşı da yöneltmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalılar yönünden müşterek ve müteselsil sorumluluğa hükmedilmiş ise de, gerekçesinde davalı ...’ın hangi nedenle sorumlu tutulduğuna dair açıklamaya yer verilmeden sorumluluğuna karar verilmiş olması hatalıdır. O halde mahkemece, davalı ... yönünden, öncelikle davada hangi sıfatla yer aldığı, taraf ehliyetine sahip olmadığı değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.