1. Hukuk Dairesi 2016/17926 E. , 2017/363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin olup; 17.8.2013 tarih ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yeni Tapu Sicili Tüzüğü"nün yürürlüğü zamanında 11.09.2014 tarihinde açılmıştır.
Mahkemece, istenen düzeltmenin dava sırasında Tapu İdaresine başvurularak gerçekleştirildiği, böylece davanın konusuz kaldığı belirtilmek suretiyle esas hakkında karar verilmesine ve davanın mahiyeti gereği vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından vekâlet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, yeni Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler tanınarak tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir..
Bu nedenle, yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur.
O hâlde, yeni Tapu Sicili Tüzüğünün yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden itibaren, ilgililerin Tüzük hükümleri uyarınca gerekli prosedürü yerine getirmeden doğrudan mahkemede dava açmaları halinde, davayı açmakta haklı olduklarını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hâl böyle olunca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 331/1. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddeleri gözetilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalı ... yararına vekâlet ücreti tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.