MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, kredi kartından doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, somut olayda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 10/A. md. hükümlerinin esas alınması gerektiği, birbiri ardına iki dönemsel hesap bakiyesinin ödenmemesi halinde müvekkiline öncelikle ödenmeyen asgari tutarlar yönünden muacceliyet ihtarnamesi gönderilmesi gerektiğini, oysa takip dosyasına konu alacakta bu işlemin yapılmadığını ileri sürerek, davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davalının toplam takip alacağı 4997,37 TL"den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının icra takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davacı lehine asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava kredi kartı alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmüne göre iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre; davalının 4.994,37 TL.banka alacağından sorumlu olduğu, tespit edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamında; Mahkemece, uyuşmazlıkla ilgili bilirkişiden kök rapor alındıktan sonra, itiraz üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alınmış ancak, bu rapora da itiraz edilmesi üzerine yeni bir bilirkişi tayin edilerek ikinci bir rapor alınmıştır. Ne var ki, kararın değerlendirme kısmında “yeterli bilirkişi raporları” gereği denilmek suretiyle hangi rapora istinaden karar verildiği hususu açıkça belirtilmemiştir. Nitekim bilirkişiler de yapmış oldukları hesaplamalarda farklı sonuçlara ulaşmış olup bu durumda hükmün denetime elverişli olması için hangi raporun karara esas alındığı gerekçelerini de TC Anayasası"nın 141/3. ve 6100 sayılı HMK"nın 297. maddeleri hükmü gereği karar yerinde belirtilmek suretiyle izahı gerekmektedir. Mahkemece, bu yönler gözetilmeksizin eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


.