6. Ceza Dairesi 2014/7072 E. , 2016/6827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Yağma
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin, 31/2. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanun"un 61. maddesine aykırı davranılması,
2-Katılan ..."a bıçak gösterilerek cep telefonunun ve 15 TL parasının alındığı, katılanın olay sırasında ağlaması üzerine cep telefonunun iade edildiği olayda, katılanın kovuşturma aşamasında 26.06.2012 tarihli celsede kısmi iade ile ilgili sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasına rıza göstermediğini, ancak zararını karşılarsa kabul edeceğini belirttiği, sanığın hüküm tarihinden önce 15 TL"yi katılana PTT havalesi aracılığıyla gönderdiğinin anlaşılması karşısında, soruşturma aşamasında yapılan iade nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 168/1-3. maddesine göre indirim oranının ...ile ...arasında takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde hüküm kurularak fazla cezaya hükmedilmesi,
3-5237 sayılı TCK"nun 51. maddesinde iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından bu sürenin üst sınırı üç yıl olduğu belirtilmiş ancak erteleme kararı verilebilmesi,
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak,
b) Suçun işlendikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması,
Koşullarına bağlanmıştır.
Birinci koşul gerçekleştiği halde ise cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için kişinin suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir. Cezanın ertelenmesi cezanın doğrudan sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören yargısal bir kişiselleştirme kurumudur. Cezanın ertelenmesi veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etme özellikleri de taşır. Zira yasal, yeterli ve geçerli bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme isteminin reddine karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup, uygulamada keyfiliğe yol açabilir. Cezanın ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin takdir mutlaka olayla uyumlu olmalı yargıcın soyut kanıtlara değil, sanığın kişiliğinde var olan somut nedenlere dayanmalıdır. Sanığın olay öncesi ve sonrası davranışları gözönünde bulundurularak gelecekteki yaşamının sezilmesi, suç işleme hususundaki eğilimi buna göre belirlenmelidir.
Hal böyle olunca;
Suç tarihinde 18 yaşını doldurmayan sanık hakkında TCK"nın 51. maddesi değerlendirilirken "cezanın miktarı dikkate alınarak" şeklindeki yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile atılı maddenin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.