10. Ceza Dairesi 2018/94 E. , 2018/3249 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 08/01/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/02/2017 tarihli ve 2005/254 esas, 2005/250 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/01/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
1-Sanığın 05/04/2000 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı mahkûmiyetine ilişkin Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2000/86 esas, 2003/155 sayılı kararının 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerine göre uyarlanması sonucunda TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/07/2005 tarihli ve 2005/254 esas, 2005/250 sayılı kararı ile kesinleşmesine müteakip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlandığı,
2- Hükümlünün, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirdiği gerekçesiyle, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/02/2017 tarihli ve 2005/254 esas, 2005/250 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Sanık hakkında verilen 28/02/2017 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191.maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukukî durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/02/2017 tarihli ve 2005/254 esas, 2005/250 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan hükümlünün, 08/07/2005 tarihli ilk hüküm tarihinde yürürlükte olan TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilir.” şeklindeki hüküm gereğince, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılması yerine davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı ise de, mahkûmiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası hükümlü lehine hükümler içermekte olup, mahkemece 28/02/2017 tarihli karar ile yapılan değerlendirme esnasında öncelikle hükümlü lehine uyarlama yapılması gerektiğinden, hükümlünün kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
b) Hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
Karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; kamu davasının düşmesine ilişkin Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/02/2017 tarihli ve 2005/254 esas, 2005/250 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.