Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/20355
Karar No: 2020/16654
Karar Tarihi: 17.11.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/20355 Esas 2020/16654 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/20355 E.  ,  2020/16654 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Göçmen kaçakçılığı yapmak suçundan sanık ...’nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07/11/2007 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleşmesini müteakip, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı"nın hükümlünün ceza zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yaptığı cezanın infaz edilmemesi talebinin reddine ilişkin Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/05/2019 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 31/05/2019 tarihli ve 2019/127 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21/05/2020 gün ve 2020/46507 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında “Dosya kapsamına göre sanığın mahkum olduğu 3 yıl 4 ay hapis hapis cezasının 15/11/2007 tarihinde kesinleşmesi üzerine 13/07/2011 tarihinde yakalama emri düzenlendiği, ancak sanığın yakalanamadığı, sanık hakkındaki 2.650,00 Yeni Türk lirası adli para cezasının Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 09/07/2014 tarihli kararı ile 26 gün kamuya yararlı işte çalışmaya çevrildiği, Edirne Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından 28/05/2016 tarihinde ilanen tebliğ yapıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun ceza zamanaşımını düzenleyen 68/5. maddesinde yer alan "Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır." şeklindeki düzenleme ve anılan Kanun’un 68/1-e maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresinin ceza miktarı esas alınarak hesaplanması gerektiği, somut olayda hükümlünün infaz etmesi gereken cezasının süresi ve türü gereğince zamanaşımına tabi olacağı ve hükümlü hakkında hapis cezası yönünden yakalama emrinin çıkarıldığı 13/07/2011 tarihinden itibaren her hangi bir kesilme nedeni de bulunmadığından, 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin 15/11/2017 tarihinde dolmuş olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    TCK"nın 68. maddesinde Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez:
    a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.
       b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.
      c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.
    d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.
      e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
    (2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
    (3) Bu Kanun"un İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.
    (4) Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmez.
    (5) Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır."
    Aynı Kanun"un 71. maddesinde "(1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye Kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.
      (2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir." hükümlerine yer verilmiştir.
    TCK"nın 66/4. maddesinde "Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır." hükmüne yer verilmişken ceza zamanaşımını düzenleyen aynı Kanun"un 68. maddesinin 4. fıkrasında ise en ağır ceza ibaresi kullanılmış, türleri başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmeyeceği belirtilmiştir.
    Öğretide baskın görüş, bir suça ilişkin hapis ve adli para cezasına hükmedildiğinde ise, bu cezalardan birinin infazına ilişkin yapılan tebligat, diğer cezanın zamanaşımının da kesilmesine neden olacaktır. (Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, DÖNMEZER- ERMAN: C.III s.288; DEMİRBAŞ : Genel Hükümler s.638)
    İncelenen somut olayda, sanık hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 201/a-2, 201/a-son ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis ve 2.650,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07/11/2007 tarihli ve 2004/32 esas, 2007/211 sayılı kararının temyiz edilmeden 15/11/2007 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkında adli para cezasına ilişkin ilam için 28/05/2016 tarihinde ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Sanık hakkında aynı suça ilişkin ilamlardan adli para cezası için yapılan tebligat hapis cezasının zamanaşımının da kesilmesine neden olmuştur.
    Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; somut olayda sanık hakkında göçmen kaçakçılığına neden olma suçundan hükmedilen hapis cezasının ceza zamanaşımı, aynı suçta hükmedilen adli para cezasına ilişkin 28/05/2016 tarihinde yapılan tebligat nedeniyle kesilmiş olup ceza zamanaşımı dolmadığından itirazın reddine yönelik kararda bir isabetsizlik görülmeyip kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi