17. Hukuk Dairesi 2017/4783 E. , 2019/10057 K.
"İçtihat Metni"ASIL DAVA
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞTİRİLEN DAVA
MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı .... Tic. A.Ş. Vekilince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22.10.2019 Salı günü davacı vekili Av. Yiğit Yalçın ile davalı .... ve Tic. A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacı vekili; davalıların işleteni/ zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını ve işgöremez hale geldiğini, tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını, aracının ve aracındaki yükün hasar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL. işgücü kaybı tazminatı, 30.000,00 TL. araç hasar bedeli, 1.380,00 TL. araçta taşınan yük bedeli ile hasarlı aracın taşınma bedeli, 10.000,00 TL. bakiye tedavi giderleri ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 16.12.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle, maluliyete ilişkin tazminat talebini 36.715,76 TL"ye ve aracın taşıdığı yük bedeli ve taşıma giderleri talebini 2.072,44 TL"ye yükseltmiştir.
Birleşen davalarda, davacı vekili; asıl davaya konu kazadan kaynaklanan geçici ve sürekli işgöremezlik zararları için bilirkişi raporları ile tespit edilen 17.286,31 TL, 12.823,20 TL. ve 36.958,64 TL. tazminatların da avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL. araç hasar bedeli, 36.715,76 TL. maluliyet ve geçici işgöremezlik tazminatının (sigorta şirketi poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere), davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalı yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; 2.072,44 TL. yük ve taşıma bedeli ile 6.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı .... Tic. A.Ş"den tahsiline dair verilen hükmün, tüm taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 29.11.2011 tarih, 2011/3592 Esas ve 2011/11401 Karar sayılı ilamı ile "taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, davacının geçici işgöremezlik süresinin tespiti için uzman doktor bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu; tazminatlara avans faizi işletilmesi gerekirken yasal faiz işletilmesinin doğru görülmediği; araç hasar bedelinin tespiti için alınan raporun yetersiz olduğu ve ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği; maluliyet tazminatı hesabında, sürekli işgücü kaybı zararı için hesaplamanın geçici işgöremezlik süresi sonundan başlatılması gerektiği ve pasif devre hesabında da net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin gözetilmeyişinin hatalı bulunduğu; davalı sigortacının iki ayrı poliçe gereği sorumlu olduğu bedellerin hükümde açıkça yazılması gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek
avans faiziyle birlikte davalı ...Ş"den tahsiline; davacının aracındaki yük ve aracın taşınmasından dolayı 2.072,44 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ...Ş"den tahsiline; araç hasar bedeli olarak 17.350,00 TL. ve bozma ilamından önce maluliyet sebebi ile karar altına alınan 36.715,76 TL"nin (davacı tarafından açılan ek davaların zamanaşımı süresinden sonra açılması, ilk kararla belirlenen tazminatın davalılar için kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınarak) davalı ... şirketi yönünden ZMMS limitinin 5.000,00 TL, ihtiyari sigorta limitinin 30.000,00 TL. olduğu ve daha önce sigorta tarafından 5.000,00 TL. yapmış olduğu ödeme ile Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/55 E.- 2007/345 K. sayılı dosyasının aynı kaza sebebiyle kesinleşmiş ve sigorta şirketi tarafından ödenmesi karar altına alınmış 5.000,00 TL. alacağın sigorta limitlerinden düşülmesi suretiyle 25.000,00 TL. ihtiyari sigorta limitiyle sınırlı olarak) sigorta şirketi yönünden dava tarihinden ve diğer davalı ...Ş. yönünden kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı .... Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakılan ve daha önce temyiz edilmediği için davanın diğer tarafı lehine usuli kazanılmış hak teşkil eden yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davacının geçici işgöremezlik süresinin, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından usulünce belirlenmiş olmasına göre; davalı .... Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki (2 nolu) bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf, davaya konu kaza nedeniyle araç hasar bedelinin de tahsilini istemiş; mahkeme ise, bozma ilamına uyarak aldığı 30.05.2016 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporuyla belirlenen 17.350,00 TL"nin davalılardan tahsiline hükmetmiştir.
Araç hasar bedelinin belirlenmesi bakımından farklı bilirkişiden de rapor alındığı ve davacı vekilinin (08.01.2013 tarihli) rapora karşı beyan dilekçesinde, davalı ... şirketi tarafından poliçesindeki limit gereği 5.000,00 TL"nin ödendiği ve mahkemenin ilk hükmünden sonra da 20.000,00 TL. ödendiği için araç hasarı yönünden sigorta şirketi ile aralarında ihtilaf kalmadığı; araç hasarı için yeniden inceleme yapılmasına gerek olmadığı şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. Davacı vekilinin anılan beyan dilekçesindeki ifadeler, mahkemenin ilk kararında hükmettiği araç hasar bedeli (20.000,00 TL.) ile davalı ... şirketi tarafından düzenlenen poliçelerdeki maddi zarara ilişkin limitler (5.000,00 TL. ve 30.000,00 TL.) dikkate alındığında, davacının araç hasar bedelini davalı ... şirketinden tahsil ettiği kanaatini doğurmaktadır.
Açıklanan bu vakıalar karşısında mahkemece; davacı vekilinden, araç hasar bedeli talebi ve sigorta şirketinden yapılan tahsilatlarla ilgili net açıklamada bulunmasının istenmesi; davalı ... şirketinden, davaya konu kaza nedeniyle davacı aracında oluşan hasar için yapılan ödemelerin araştırılması; tüm bunlardan sonra, davacı vekilinin 08.01.2013 tarihli beyan dilekçesi de dikkate alınarak bu talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davaya konu edilen geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının belirlenmesi amacıyla, bozma ilamı kapsamında yargılamaya devam edilirken alınan bilirkişi raporlarıyla hesaplanan maddi tazminatların tahsili için ek dava mahiyetindeki birleşen davalar açılmış; mahkeme tarafından "birleşen davaların dava ve ceza zamanaşımı süresi içinde açılmadığının anlaşıldığı" gerekçesiyle, birleşen davalar zamanaşımından ret edilmiştir. Birleşen davalara ait dava dilekçelerinin davalılara tebliği üzerine, davalı ... şirketi tarafından verilen cevap dilekçelerinde, birleşen davalardan ikisi için zamanaşımı def"inin ileri sürülmediği; birleşen davalardan birinde ise, zamanaşımı def"inin süresinden sonra verilen cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü görülmektedir.
Zamanaşımının, doğmuş bir alacağa son veren sebeplerden olmadığı, sadece alacağın talep edilebilmesi imkanını ortadan kaldırdığı ve hukuki mahiyetinin de itiraz değil def"i olduğu dikkate alındığında; ancak, ileri sürüldüğü takdirde ve sadece ileri süren taraf bakımından dikkate alınabileceği açıktır. Zamanaşımı, hakimin re"sen dikkate alabileceği borcu sona erdiren itiraz sebeplerinden farklı olarak, sadece ileri süren taraf lehine uygulama alanı bulur.
Zamanaşımı müessesesinin hukuki mahiyeti nedeniyle, birleşen davalarda zamanaşımı def"ini yasal cevap süresi içinde ileri sürmeyen davalı ... şirketinin zamanaşımından yararlandırılamayacağı; herbir davalı yönünden zamanaşımı savunmasının (sürede olup olmayışı da dikkate alınarak) ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınmadan, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; davaya konu kazada bir kişinin öldüğü ve davacı ile birlikte iki kişinin de yaralandığı; olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri gereği zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu; KTK"nun 109/2. maddesindeki yollama nedeniyle uygulama alanı bulan 15 yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmadan birleşen davaların açıldığının gözetilmeyişi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... Tic. A.Ş. yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı .... Ve Tic. A.Ş."ye verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalı .... Ve Tic. A.Ş."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı .... Ve Tic. A.Ş."ye geri verilmesine, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.