16. Ceza Dairesi 2017/3683 E. , 2018/1246 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 53/1, 58/6-9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık savunması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre her ne kadar sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu gösteren HIS CGNAT kaydının hüküm tarihinden sonra geldiği görülmekte ise de; örgütle irtibatlı olması sebebiyle kapatılan okulda öğretmenlik ve müdürlük yapmak, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda anılan örgütle irtibatlı Bank Asya’daki hesabına para yatırmak, örgütle organik ilişki kurarak örgütsel içerikli toplantı ve etkinliklere katılmak, örgüte eleman kazandırmak şeklinde sabit olan faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gözetildiğinde silahlı örgüt üyesi olma suçunun sübuta erdiği anlaşılmakla bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 E. sy. kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında; örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın nihai amacından haberdar oldukları yönünden kuşku bulunmamakta ise de bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından, Devlete sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlanması, bu yapının kamuoyu veya medya tarafından tartışılır hale gelmesi üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler yapılması ve Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı şekilde değerlendirilmesi karşısında, bu tarihten önceki faaliyetlerden nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle örgütsel faaliyet olduğu anlaşılanlar dışında kalan faaliyetlerin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği de gözetildiğinde, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda anılan örgütle irtibatlı ... ...’ya 2014 yılı içerisinde katılım hesabı açtırarak para yatırmak suretiyle örgütsel bağlılığını devam ettiren sanık hakkında TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık içeren beyanından döndüğü anlaşıldığından aynı Kanunun 221. maddesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemekle sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK"nın 62/2. maddesinde takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiş olup; dosya kapsamına göre geçmişte suç işlediği tespit edilemeyen ve duruşma tutanaklarına olumsuz hali yansıtılmayan sanığın, soruşturma aşamasında pişman olduğunu beyan edip suçun açığa çıkmasına yardımcı olacak şekilde ifade verdiği anlaşılmakla, "suç işleme eğilimi, pişmanlık göstermemesi" sebepleri ile sanık lehine uygulanabilecek "cezanın failin geleceği üzerinde etkisi" gibi yasal ve yeterli olmayan dosya kapsamı ile de uygun olmayan gerekçelerle TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, verilen ceza miktarı, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİ ile tutukluluk halinin devamına, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.