17. Hukuk Dairesi 2017/742 E. , 2019/10118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ... bisikletiyle seyir halindeyken, davalıların maliki, sürücüsü ve ... sigortacısı olduğu araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde otomobilin kapısını açması, müvekkilinin bisikletiyle birlikte aniden açılan kapıya çarparak yere düşmesi neticesinde 03/02/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 100.000,00 TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama devam ederken dosyaya 01/03/2016 tarihli ibraname - feragatname sunulmuş, takip eden duruşmada davacı vekili dosyaya sunulan ibraname - feragatnamenin içeriğinin doğru olduğunu, davaya davalı gerçek kişiler açısından kaza tarihi ile dava tarihi arasındaki işlemiş faiz ve manevi tazminat yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat asıl ve dava tarihinden itibaren işleyen faizi yönünden tüm davalılar, yine maddi tazminat asıl alacağı üzerinden dava tarihine kadar işlemiş faiz yönünden davalı ... hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, 96.797,00 TL"nin olay tarihi olan 03/02/2011 ile dava tarihi arasında işleyen yasal faizinin davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar ... ve ... hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın 03/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, davacının kusursuz olması, maluliyet oranı gibi hususlar da dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.