Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/901
Karar No: 2020/228
Karar Tarihi: 13.02.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/901 Esas 2020/228 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/901
KARAR NO : 2020/228
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2017
NUMARASI : 2015/426 E. - 2017/927 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 25/05/2015 tarihinde davalı ... yönetimindeki ... plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarında yürüyen yaya davacı ...' a çarptığı ve davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek 1.000-TL maddi, 50.000-TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı davalı ... adına ... poliçe no ile 31.122012-2013 tarihleri arası ölüm ve bedensel zararda 250.000-TL ZMMS ile sigortalı olduğunu, dosyada kusur raporunun alınmasını, maluliyet oranının tespit edilmesini manevi tazminattan sorumlu olamayacaklarına ilişkin beyanda bulunmuştur. Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kusur oranlarının tam tespit edilmesi gerektiğini, davacı dilekçesinde Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2014/57 Esas 2014/415 Karar sayılı dosya ile davalının cezalandırılmış olduğunu bildirmiş ise de ceza dosyası kararının henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin trafik kazasında yaralanan davacı .... tedavisi için tüm imkanlarını kullandığını, tüm tedavi giderlerini de üstlendiğini, davacının maddi kaybının olmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını yüksek miktarda manevi tazminat talebiyle de belli ettiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; " dava konusu kazanın meydana gelmesinde ... plakalı aracın sürücüsü davalı ...' nun %100 oranında kusurlu olduğu, 20/06/2017 tarihli raporun oluşa uygun ve yeterli olduğu, davacıda sürekli maluliyet durumunun mevcut olmadığının ATK raporu ile tespit edildiği, davacının geçici iş göremezlik bedelinin 3.417,50-TL olduğu, davacı yanın 28/09/2017 tarihli celsede davalı sigorta tarafından işbu davada dava konusu edilen maddi tazminatın davacıya ödendiği ve maddi tazminat davasında feragat ettiklerinin beyan edildiği, davalı sigorta vekili tarafından sunulan 21/06/2017 tarihli sulh protokolü ile tarafların birbirlerinden vekalet ücreti ile yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirildiği, kaza nedeniyle yaralanan davacının şahsi haklarının zarar gördüğü anlaşılarak hak ve nesafet kuralları uyarınca davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü" gerektiği gerekçesiyle; A-Maddi Tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, 1-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, B-Manevi Tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE ; 5.000-TL manevi tazminatın davalı ... dan olay tarihi olan 25/05/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 1-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı ...' dan alınarak davacıya verilmesine,2-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.980,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, feragat edilen maddi tazminat yönünden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 25/05/2015 tarihinde davalı ... yönetimindeki ... plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarında yürüyen yaya davacı ...' a çarptığı ve davacının yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Ancak, davacının yargılama sırasında sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminat davasından feragat ettiği, bu nedenle HMK 331/1 maddesi uyarınca aleyhine maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu durumun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin talebinin kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/12/2017 tarih ve 2015/426 E., 2017/927 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca kısmen KABULÜNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/12/2017 tarih ve 2015/426 E., 2017/927 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, A-Maddi Tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, B-Manevi Tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE ; 5.000-TL manevi tazminatın davalı ... olay tarihi olan 25/05/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 2/1-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı ... alınarak davacıya verilmesine,2/2-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 1.980,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 2/3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55-TL harçtan peşin harç olarak alınan 174,20-TL nin mahsubu ile 167,35-TL harcın davalı ...' dan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,2/4-Davacı tarafından sarf edilen posta masrafları 306,20-TL, bilirkişi ücretleri 700,00-TL olmak üzere toplam 1.006,20-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 100,62-TL lik kısmının peşin yatırılan 174,20-TL harç ile birlikte davalı ...' dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 2/5-HMK.nın 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.13/02/2020



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi