11. Hukuk Dairesi 2015/12044 E. , 2017/234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/03/2015 tarih ve 2014/1070-2015/265 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Teknik Bilgisayar İşlemleri A.Ş"nin davalı şirketteki hissesini devraldığını, bu şirket tarafından diğer paydaşlara öncelikle satın alma hakkını içeren ihtarname gönderildiğini, ihtara cevap verilmediği gibi hisse satışının pay defterine de işlenmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğunun saptanmasına, pay defterine hükmen işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı şirket ana sözleşmesinin 8.maddesinde hiçbir hissedarın yönetim kurulunun onayı olmaksızın hisselerini satmayacağının, devretmeyeceğinin, başka suretle elden çıkarmayacağının düzenlendiği, bu yönde bir yönetim kurulu kararının bulunmadığı, davalının şirkete yeni bir paydaş almak istememesi ve davacıyı ortaklığa kabul etmemesinin keyfi ve kötü niyetli hareket olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, devralınan anonim şirket hissesinin şirket defterine kaydedilmemesi nedeniyle açılan ortaklığın tespiti ve hissenin pay defterine kaydı istemine ilişkindir.
Mülga 6762 sayılı TTK"nın 418/1 madde ve fıkrasında, şirketin devir keyfiyetini ana sözleşmede düzenlenen sebeplerle pay defterine kayıttan imtina edebileceği düzenlenmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, sebep gösterilmeksizin dahi kayıttan imtina edilebileceği şartının ana sözleşmeye konulmasının mümkün olduğu hüküm altına alınmıştır. 6102 sayılı TTK"nın 493. maddesinde ise şirketin esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebileceği belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenleme uyarınca, anonim şirketlerde pay devri olgusunun diğer pay sahiplerini beklenmedik veya istenmeyen durumlarla karşı karşıya bırakmasını önlemek amacıyla ana sözleşmeye, nama yazılı hisse senetlerinin devrini kısıtlayan veya tamamen yasaklayan hükümler konulabilir ki bu hükümler “bağlam” meydana getirirler ve bu tür senetlere de bağlı nama yazılı senet denir. Davalı şirketin ana sözleşmesinin ""Hisse Senetleri Devri"" başlıklı 7. maddesinde de bu türden bir bağlam kuralı öngörülmüş olup, şirket yönetim kuruluna hisse devrini sebep göstermeksizin reddetme yetkisi tanınmıştır.
6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 28/7 maddesi uyarınca, 6762 sayılı TTK döneminde hazırlanan ana sözleşmelerdeki pay devrine ilişkin sınırlandırmalardan 6102 sayılı TTK"ya uyum sağlamayan hükümlerin geçis süresinin ardından geçersiz hale geleceği öngörülmüştür.
Mahkemece, 6102 sayılı TTK"nın 490-493. ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun "nun 28/7. maddesi hükümleri nazara alınmaksızın, salt ana sözleşme gereğince şirket hisse devrinin yönetim kurulunun onayına bağlı olduğu ve yönetim kurulunca bu yönde bir karar alınmadığı gerekçesi ile davanın reddi doğru olmamış, anılan kanun hükümleri çerçevesinde bir inceleme yapılarak kanunda açıklanan koşulların somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.