17. Hukuk Dairesi 2016/15492 E. , 2019/10184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya olan davacıların murisine ve ..."a çarpması neticesinde murisin vefat ettiğini, ...’un ise ağır yaralandığını, davacıların vefat nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, ...’nin evde örgü işi ile kazanç sağladığını bu işini dahi yapamaz duruma geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalan davacılar için ayrı ayrı 3.000,00 TL ile 2.000,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 17.000,00 TL maddi tazminatın ve ... için 5.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, destekten yoksun kalan davacılar için ayrı ayrı 80.000,00 TL"den toplam 400.000,00 TL manevi tazminat ve ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini ... için 14.688,95 TL, ... için 3.877,59 TL, ... için 5.243,32 TL, ... için 7.344,45 TL, ... için 4.718,04 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili; yetki ve görev itirazının olduğunu, kaza sebebiyle maddi ve manevi büyük zarara uğradığını, arabasının pert olduğunu ve kullanılamaz duruma geldiğini, müteveffa ve yaralının asli kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; kazaya karışan aracın müvekkili nezdinde trafik sigortasının olduğunu sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, başvuru olmadığından davanın açılmasına neden olmadıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; kazada kusurunun olmadığını, yayaların yola aniden çıktıklarını, maddi manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 14.688,95 TL ... Karakol için 3.877,59 TL, ... için 5.243,32 TL, davacı ... için 7.344,45 TL, davacı ... Karakol için 4.718,04 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (Sigorta Şirketinin limitle bağlı) müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ..."un cenaze ve defin giderleri talebinin reddine, davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 8.000,00 TL, ... Karakol için 8.000,00 TL, ... Karakol için 8.000,00 TL, ... için 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ..."ın maddi tazminat talebinin kısman kabulü ile 4.474,90 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (Sigorta şirketinin limitle bağlı) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ..."un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ...ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının ve davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu (ya da ileride sağlaması muhtemel olan) yardımın miktarı doğru biçimde belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Murisin evli ve çocuklu olması durumunda desteğe ve eşe 2 şer pay, çocuklara 1 pay verilerek gelirin paylaştırılması gerekmektedir. Bu durumda çocuklar herhangi bir okulda okumuyor yada okuma ihtimalleri yoksa erkekler için 18 yaş, kız çocuklar için 22 yaş, yüksek okul okumaları yada okuma ihtimalleri olması durumunda 25 yaşına gelince destekten çıkarılarak, çıkan çocuğun payı diğer paydaşlara dağıtılacaktır. Çocukların tamamı destekten çıktığı tarih itibarı ile desteğin gelirinin yarısı desteğe yarısı ise eşe paylaştırılarak hesaplama yapılması uygun olacaktır.
Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olup hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Mahkemece de hesap bilirkişi raporunun hangi gerekçe ile kabul edildiği belli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, destekten yoksun kalan davacılar ile kazada yaralanan ... yönünden kusura ve maluliyete ilişkin raporlar da irdelenecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı .... davacıların desteğine ve diğer davacı yayaya çarpan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Somut olayda; dosya içerisinde davalı ....ye başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmamasına göre, bu davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece; davalı .... yönünden hükmedilen tazminatın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, kaza tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar .... ve davalı ..."ya geri verilmesine 05/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.