
Esas No: 2021/412
Karar No: 2022/339
Karar Tarihi: 12.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/412 Esas 2022/339 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/412 Esas
KARAR NO: 2022/339
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2021
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirket adına kayıtlı----- plakalı aracın tamir edilerek teslim edildiğini ve araca ilişkin yapılan tamir ve onarımlarla ilgili fatura düzenlenerek elden teslim edildiğini, davalı borçlu şirketin yazılı ve sözlü tüm taleplerine oyalama yoluyla karşılık vererek borcunu ödemede imtina ettiğini, söz konusu aracın davalı şirket adına kayıtlı ------ iş için kullanılan bir araç olduğunu, müvekkili şirket ile önceden mevcut ticari ilişkilerinde de olduğunu ancak müvekkili şirketin yemek hizmeti veren davalı şirketten bu hizmeti almayı sonlandırınca davalı şirketin borcunu ödemeyi haksız ve hukuka aykırı bir şekilde reddettiğini, müvekkili şirketin korona dönemini de bekledikten sonra alacağının tahsili için----- dosya ile takibe başlandığını, davalının icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, iş bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacaklarının garanti altına alınması bakımından teminat olmak üzere takdiren teminatsız davalı borçlu şirket adına kayıtlı ------ plakalı araç üzerine adına kayıtlı olmaması halinde uyaptan adına kayıtlı başkaca mal varlığına tedbir konulmasını, arabuluculuk ücreti, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;"Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde Bilirkişiye verilen davacı ve davalıya ait defter ve belgeleri inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu; Davalı------yapılan incelemede hazır bulunmamış ve Sayın Mahkemenize delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı görülmüştür. Ticari defterlerini sunmayan davalının karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağı takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Davacı ------ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. md. 85 ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu; Davalı yanın, davacı tarafından düzenlenmiş takip ve dava konusu faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği, itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin olmadığı; Davacı ---- davalı-----dava tarihi itibari alacağı ve borcunun olmadığı bakiyenin sıfırlanmış olduğu;---- beyan ettikleri----, davacı --------döneminde yaptıkları satışların ve alımların birbirini teyit ettiği; Davalı şirketin herhangi bir ticari defter ve belge ibraz etmemesi nedeniyle tarafların muavin hesapların karşılaştırılması ile ilgili görüşün bildirilemeyeceği;" şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle; "Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde Bilirkişiye verilen davacı ve davalıya ait defter ve belgeleri inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu; Kök Raporumızda davalı ------ Sayın Mahkemenizde yapılan incelemede hazır bulunmadığı ve Sayın Mahkemenize delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı belirtilmiş idi. Davalı ------ yapılan incelemede yine hazır bulunmadığı ve ----- delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı; ----- Celsesinde, davalı tarafın kayıtlarını ibraz etmedikleri takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında TTK 83, 84, 85 ve HMK 219-222 maddelerinin uygulanacağı hususunda davalı vekiline ihtarat yapıldığı görülmüş bu konudaki takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu; Davacı ------yıllarına ilişkin ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. md. 85 ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu; Davalı yanın, davacı tarafından düzenlenmiş takip ve dava konusu faturalara ----- gün içinde itiraz etmediği, itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin olmadığı; Davacı ---- defter ve kayıtlarına göre, davalı ---- takip tarihi itibari ----, davacı----- döneminde yaptıkları satışların ve alımların birbirini teyit ettiği; Davalı şirketin herhangi bir ticari defter ve belge ibraz etmemesi nedeniyle tarafların muavin hesapların karşılaştırılması ile ilgili görüşün bildirilemeyeceği; Dava dosyası içerisinde davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair ihtarname veya benzeri herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Davacının davalıya düzenlediği faturalarda ödeme vadesine ilişkin her hangi bir tarihin de bulunmadığı, bu konudaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde; Davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden takip tarihindeki alacağı tutar için icra takip tarihi olan---- tarihinden ---- tarihinden itibaren------ oranında avans faizi talep edebileceği" şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK'nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ''Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır''. TTK'nın 21/2.(6762 sayılı TTK'nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Davacının ticari defterlerinde yapılan incelemeye göre ----- takip tarihi itibariyle davalının ---- borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalının bağlı bulunduğu ---- tarihli yazı ekinde bulunan --- incelenmesinde; ---döneminde davacı ------ bedelinde mal veya hizmet alımı yaptığını ---- adet belge ile ilgili vergi dairesine bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce------ günü yapılması istenilen defter incelemesine davalı yanın hazır olmadığı duruşma olan --- nolu celsede karar verildiği, davalıya duruşma zaptının tebliği ile inceleme gün ve saati ihtar edildiği, davalının ticari defterlerini dosyaya ibraz etmediği gibi dava dosyasına ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişiyi bildirmediği, akabinde ----- nolu celseye bu defa davalı vekilinin ilk defa katılımı ile beyanda bulunduğu, hak kaybına sebebiyet verilmemesi amacıyla davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla önceki celsenin ara kararları uyarınca yeniden hüküm kurulduğu, aynı şekilde davalının ticari defterlerini dosyaya ibraz etmediği gibi dava dosyasına ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişiyi bildirmediği, 6100 sayılı Hmk'nın 222/3. maddesinde,------ tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin sunulmamasına ilişkin 23.madde ile değişiklik yapılmış ve ticari defterlerin davalı tarafından sunulmaması halinde davacının ticari defter kayıtlarının lehine delil olacağı belirtildiği, davacı tarafından düzenlenmiş olan söz konusu takibe konu faturalara davalı yanca --- gün içinde itiraz edildiğine dair dosyaya bir bilgi veya belge kazandırılmadığı, davalı tarafından davacıdan ----tutarında belge ile mal veya hizmet alımı yapıldığını bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği, böylece bilirkişi davacı tarafın ticari defterleri ve vergi dairelerinin mahkememize göndermiş olduğu taraf---- incelenmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ----alacaklı olduğunun tespit edildiği, form ---- beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar ---- tarihli bilirkişi raporunda davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerindeki incelemesi neticesinde; davacının davalı şirketten alacağı ve borcunun olmadığı bakiyenin sıfırlanmış olduğu yönünde tespitlerde bulunmuş ise de ek rapor aşamasında davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacı şirketin ----yıllarına ilişkin incelenen kayıtlarına göre davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin ------ tutarının herhangi bir belgeye dayanmadan muhasebe hatası olarak sehven--- ortaklara borçlar hesabına aktarıldığı ancak bu muhasebesel hatanın sonradan fark edilip ---- yevmiye numarası ile ---- tarihinde ilgili cari hesaba yeniden virman kaydı yapılarak düzeltildiği bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiğinden hükümde ----- tarihli bilirkişi raporu esas alınmıştır.
Alacağın likit olması konusunu--------kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. -------- kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı şirketin davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğüne yönelik dosya kapsamında bilgi ve belgenin bulunmaması hususu nazara alınarak takipteki faiz alacağına yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından ----- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 11.477,89 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 11.477,89 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 784,05 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 215,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 568,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 215,40 TL peşin harç toplamı 274,70 TL ile 2.096,35 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri ve dosyadaki diğer masraflar) olmak üzere toplam 2.371,05 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,64 ve red 0,36 oranına göre hesaplanan 1.517,47 TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL'nin kabul oranına 844,80 TL'sinin göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL'nin red oranına 475,20 TL'sinin göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ------- Adliye Mahkemesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/05/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.