Abaküs Yazılım
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/176
Karar No: 2022/371
Karar Tarihi: 11.05.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 Esas 2022/371 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/176 Esas
KARAR NO : 2022/371

DAVA : Tereke Tasfiye Masasına Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 10/01/2012
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mütevvefa ...'nun müvekkili bankadan kredi kullanan ...Tic.A.Ş , ... ve...'ın borçlu oldukları icra dosyalarında borca icra kefili olduğunu, ...'nun 23.01.2009 tarihinde vefatı üzerine mirasçılarının mirası reddediklerini, bu nedenle açılmış bulunan İstanbul 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/25 sayılı tereke dosyalarına alacaklarının kayıt altına alınması için müracaat ettiklerini, ancak toplam 23.588.071,00 TL alacak taleplerine rağmen 23.384.006,79.TL 'lik alacak kısmının kabul edildiğini, 204.064,21.TL 'lik alacak kısmının ise haksız gerekçelerle reddedildiğini, tereke dosyasına kayıt yaptırılırken de belirttikleri üzere , ...Tic.A.Ş aleyhine 24.l0.1994 tarihinde ... 6.İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında ve...sayılı dosyasında icra takipleri başlatıldığını, her iki takibin kesinleştiğini, takipler devam ederken davalı ...'nun borca icra kefili olduğunu, icra kefili olarak sorumlu olması nedeniyle alacak miktarı hesaplanarak tereke tasfiye masasına kayıt talebinde bulunduklarını öne sürerek , ... Tereke Memurluğunca redolunan toplam 204.064,21.TL alacağın tereke dosyasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini , vefat tarihinden ödeme tarihine kadar % 180 faiz ve faize % 5 BSMV ile birlikte taraflarına ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; ...'nun 23.01.2009 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları tarafından mirası reddedildiğinden 21.09.2010 tarihli karar ile terekenin iflas usulü ile tasfiyesine ve müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar veirildiğini, 30.01.2012 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığını, davacı bankanın alacak kayıt talebinin incelendiğini, sıra cetvelinin 21.09.2010 tarihi itibariyle düzenlendiğini, alacakların, icra dosyalarının vekalet ücretleri tahil edilmeksizin kaydettirilmesi gerektiğini, davacının kaydettirmek istediği 23.588.071,00 TL 'nin 23.384.006,79 TL 'lik kısmının asıl alacak ve 21.09.2010 tarihine kadar işlemiş faizin toplamı olması nedeniyle sıra cetveline kabul edildiğini, bakiye kısım olan 204.064,21 TL 'nin ise icra dosyalarının ferileri olduğu anlaşıldığından haklı olarak reddedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Mahkememizce bozma ilamı öncesinde;
"...Davacının dayanak gösterdiği, icra dosyaları getirtilmiş , ... l.Sulh Hukuk Mahkemesine teskere yazılarak tasfiye dosyasında tasfiye kararının verildiği tarih davacının tasfiye masasına müracaata ilişkin dilekçe ve ekleri, tasfiye masasınca verilen karar örneği ve sıra cetvelinin ilan ve tebliğine ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmiş, konu ile ilgili kararın 02.01.2012 tarihinde davacı bankaya tebliğ edildiği, huzurdaki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra , dosya kapsamı ve davacı kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılarak 19.06.2012 tarihli rapor alınmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporunda davacı alacağı yönünden hesaplamalar yapılmış ve sonuçta , tereke tasfiye masasında reddedilen 204.064,21.TL 'nin de davacı bankanın alacakları kapsamında olduğu yönünde rapor verilmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş olup, düzenlenen raporda davacının sözkonusu alacak kısmı ile ilgili miktarların kaynağına yeterince inilmediği, dolayasıyla raporun denetime elverişli olmadığı gözetilerek , ayrıca emekli banka müdürü bilirkişiden 11.02.2013 tarihli rapor alınmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporunda denetime elverişli hesaplamalar yapılmış olup, tereke tasfiye masasında reddedilen uyuşmazlık konusu alacak kısımlarının da tereke tasfiye masasına kaydını talep edebileceği alacaklar kapsamında olduğu, ayrıca daha önce başlatılmış bulunan icra dosyalarındaki tahsil harcı ve vekalet ücretlerinin de Tereke Tasfiye Masasına davacı alacağı olarak kaydının gerektiği, dolayasıyla davanın kabulü ile 204.064,21TL bakiye davacı alacağının ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin ...sayılı Tereke Tasfiye dosyasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği, iflas usulü ile tasfiyesi yapılan tereke dosyası için 21.09.2010 tarihi itibariyle alacağın hesaplandığı, sonraki tarihler için faiz talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/3196 Esas 2021/3284 Karar sayılı bozma ilamında;
"...Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Davacı vekili, muris ...'nun müvekkili bankaya 23.588,71TL borçlu bulunduğunu, mirasçılarının yasal süresi içinde mirası reddettiğini, alacaklarının iflas masasına kaydı için yaptıkları başvuruda 204.064,21TL’lik kısmın reddedildiğini ileri sürerek anılan meblağın iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı tereke tasfiye memuru, iflas masasına kaydı reddedilen kısmın icra dosyasının fer'ileri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 204.064,21 TL davacı alacağının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin ...Esas sayılı tereke tasfiye dosyasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya kapsamına ve bozmaya uyularak karar verilmiş bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İcra tahsil harcı 492 sayılı Harçlar Kanununun “nispi harçlarda ödeme zamanı” başlıklı 28. maddesinin 1 sayılı bendinin (b) alt bendinde düzenlenmiştir. Buna göre icra tahsil harcı “alacağın ödenmesi sırasında” ödenir. Hükmün son paragrafında göre konunun değeri üzerinden alınacak iflas harçlarında da bu bent hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; İcra takibi sırasında yapılmış bir ödemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle tahsil harcının tahakkuku mümkün olmayıp icra tahsil harcının alacak miktarına dahil edilerek masaya kaydı hatalıdır.
Bu durumda; mahkemece masaya kaydı reddedilen alacak miktarından icra tahsil harcı çıkarıldıktan sonra, kalan kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir..." denilerek Mahkememiz kararı bozulmuş, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, tereke tasfiye masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
Mahkememizce, yukarıda ayrıntıları verilen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 492 sayılı Harçlar Kanunun 28. maddesi uyarınca tahsil harcının "alacağın ödenmesi sırasında" ödeneceği, anılan yasal düzenlemenin devamında mevcut hükmün icra ve iflas harçları için de geçerli olduğunun ifade edildiği, ancak somut olayda icra takibi sırasında yapılmış bir ödeme bulunmadığından tahsil harcının tahakkuk etmediği, bu nedenle masaya kaydedilecek alacak miktarı bakımından tahsil harçlarının dışlanması / hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği aşikardır. Nitekim, yukarıda değinilen Yargıtay ilamında, mahkememizin kararı bu sebeple bozulmuştur.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda dosya ele alındığında;
Masaya kaydı reddedilen alacak miktarının 204.064,21 TL olduğu, tahsil harçlarının ise 22.605,99 TL olduğu, masaya kaydı reddedilen alacak miktarından tahsil harcı çıkarıldıktan sonra bakiye kalan alacak miktarının 181.458,23 TL olduğu, dolayısıyla bu miktarın masaya kaydedilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine ; 181.458,23 TL'nin davacı alacağı olarak ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin... sayılı tereke tasfiye dosyasına kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-181.458,23 TL'nin davacı alacağı olarak ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı tereke tasfiye dosyasına KAYIT VE KABULÜNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 248,10 TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.248,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.109,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yatırılan 250,00 TL posta masrafının davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 27,69 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ancak önceki kararın yalnızca davalı tarafından temyiz edilmesi ve davacının ise herhangi bir temyiz talebinde bulunmaması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde karar altına alınan 1.320,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK' nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/05/2022


Katip
e-imza *


Hakim
e-imza *






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi