
Esas No: 2016/3746
Karar No: 2018/6725
Karar Tarihi: 15.11.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/3746 Esas 2018/6725 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 17 parsel sayılı 6.058,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydına ve taşınmazın 1936 yılından beri Hazinenin hüküm ve tasarrufunda olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 102 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz toprak tevzi çalışmaları sonucu 6 nolu belirtmelik kapsamında belirlenmiş ve bu taşınmaza ait 07.11.1963 tarihli tapu kaydının kuzey sınırında nihil (bataklık) okunması nedeniyle çıkacak miktar fazlasının Hazineye ait olacağı belirtilmiştir. Tablendikatife göre 6 sayılı parselin daha sonra ifraz edildiği 80 ve 81 sayılı parsellere ayrıldığı, 81 tevzi sayılı parsel için de ... adına dayandığı tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan keşifte yalnızca ... paftası uygulanmış, toprak tevzi haritası uygulanmamış olduğu gibi taşınmazın sınırında ... paftasında eylemli olarak nihil belirtildiği halde jeolog bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmamış, taşınmazın niteliği başka bir ifade ile zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı hakkında arştırma yapılmamış olduğu gibi, tespitteki satın alma olgusunun aksine keşifteki dinlenen tanıklar ve yerel bilirkişiler taşınmazın belirtmelikte zilyet olduğu belirtilen..."den miras yoluyla kaldığını söyledikleri halde, murisin ölüm tarihi itibariyle mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı ve taşınmazın taksimen davacıya düşmüş olup olmadığı belirlenip, buna göre taşınmazın davacıya ne şekilde intikal ettiği ve davacının bağımsız zilyetliğinin 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmıyor ise eklemeli zilyetlikten yararlanabilmesi için murisin kendi adına ya da mirasçılar adına ne kadar süre ile, ne miktarda zilyet olduğunun araştırılmaması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.