17. Hukuk Dairesi 2017/1434 E. , 2019/10284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, sigortalanan işyerinin bir üst katında bulunan ve davalıların iştirak halinde malik oldukları 6 numaralı dairenin sıhhi tesisatında meydana gelen arızadan dolayı, akan sular sonucunda dava dışı ..."un işyerinde maddi hasarın meydana geldiğini, iş yerinde bulunan asma tavan, duvar kağıdı, laminat parke ile elektrik tesisatının zarar gördüğünü, meydana gelen bu zararın sigortalı ... tarafından onarıldığını, hasar nedeniyle davacı şirket tarafından 29/11/2011 tarihinde toplamda 7.638,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, müvekkil şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının davalılardan rücuen tahsili amacıyla Adana 8. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5040 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak icra takibinin haksız itirazları neticesinde durduğunu, bu nedenlerle davalıların Adana 8. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5040 sayılı icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazların ayrı ayrı iptallerine, takibin devamına ve alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan tahsili için yaptığı takiple ilgili itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan 01/06/2016 tarihli makine mühendisi ile sigorta hukukçusu bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda, boş dairenin abonelik kayıtlarına göre olay tarihinde kapalı olduğu, dosya kapsamında abonelik mührünün kırıldığına ve suyun kaçak olarak kullanılmaya devam edildiğine dair bir delil olmadığı, bu nedenle dava konusu olayda apartmanın ortak kullanımındaki temiz ve pis su sıhhi tesisatlarından da boruların patlaması, tıkanması suretiyle sızma ihtimalini düşünmek gerektiği, olayın oluş şeklini kesin surette tespit edebilmesi için tamir faturalarının ibraz edilmesi gerektiği, dosya içerisinde bulunan belgeler teklifname olduğu, teklifnamelerden de olay sonrasında sızıntının önlenmesi amacıyla müdahale edilen sıhhi tesisat bölümünün sadece üst kattaki boş diareye mi ait olduğu yoksa apartmanın ortak kullanımındaki sıhhi tesisat bölümüne mi dahil olduğu anlaşılamadığı, bu hususa ilişkin olarak dosyadaki fotoların da kesin kanaat vermesi de mümkün olmayacağı, sonuç olarak, üst kattaki boş dairenin su aboneliğinin olay tarihinde kapalı olması nedeniyle dava konusu olayda apartmanın ortak kullanımındaki temiz ve pis su sıhhi tesisatlarına dahil borularının patlaması, tıkanması suretiyle sızma ihtimali, boş dairenin sıhhi tesisat borusunda meydana gelen kaçak veya patlaktan dolayı akan suların tavandan sızıp, duvarlarından tabana kadar sirayet etmesi ihtimaline göre daha kuvvetli bir ihtimal olacağı belirtilmiştir.
Ekspertiz raporunda ise, sigortalı işyerinin üst katında bulunan 6 numaralı boş dairenin sıhhi tesisat borusunda meydana gelen kaçak veya patlaktan dolayı akan suların tavandan sızıp duvarlardan tabana kadar sirayet etmesi sonucunda dekarasyon müştemilatı dahilindeki asma tavan, duvar kağıtları ile birlikte tabanda döşeli laminant parkelerin şişerek kabarmasından maddi hasar meydana geldiği belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki raporlar arasında çelişki olup olayın meydana geliş şekli tespit edilememiştir. Buna göre, önceki bilirkişi raporunda eksik olarak görülen tamir faturaları ibraz edildikten sonra, mahallinde keşif yapılmak suretiyle, zarara neden olan sızıntıların nerden geldiğinin kesin bir şekilde tespit edilerek, yeni bir makine mühendisinden, tüm raporları irdeleyen, çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.