21. Hukuk Dairesi 2015/9545 E. , 2016/3783 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, murisinin tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren dul ve yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine aksi yöndeki kurum işleminin iptaline, karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, murise ait askerlik borçlanması ile ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü davacının tahsis talebini takip eden ay başından itibaren dul ve yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisinin eşi 01/02/1961-25/07/1979 tarihleri arasında toplam 803 gün 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışması bulunduğu ve 09/04/2012tarihinde vefat ettiği, davacının 135 gün askerlik borçlanması yaptığı, 24.02.2014 tarihinde askerlik borçlanma bedelini ödediği ve 27.02.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumun ise 5510 sayılı Yasa"ya göre hiçbir borçlanma olmadan 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davacının tahsis talebini reddettiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa"nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, davacının murisinin her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına göre davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.