4. Ceza Dairesi 2016/16601 E. , 2020/16998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."nun temyiz isteminin hakkında katılan ..."ya karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sınırlı olduğu belirlenerek ve suçtan zarar görme ihtimali olan ... ile ..."na CMK"nın 234. maddesinde belirtilen hakları hatırlatılarak şikayetçi olup olmadıkları ve davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de, temyiz dilekçelerinin içeriğinin katılma iradesini yansıttığı anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi gereğince müştekiler ... ile ..."nun davaya katılmalarına karar verilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanıklar ... ve ..."nun tehdit eylemlerini birden fazla kişi tarafından birlikte ve silahla gerçekleştirdikleri kabul edilerek alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulmasına karşın; uygulama maddesi olarak "TCK’nın 106/2-c" maddesinin gösterilmemesi yasaya aykırı ise de, bu hususun mahallinde düzeltilebileceği ve tüm dosya içeriğinden ilk haksız eylemin sanıklar ... ve ..."dan kaynaklandığına ilişkin yeterli ve makul bir gerekçe bulunmaması nedeniyle tebliğnamede bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında hakaret ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri, sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama ve silahla tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Sanık ... hakkında hakaret ve kasten yaralama, sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama ve silahla tehdit, sanık ... hakkında kasten yaralama ile sanık ... hakkında hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Adli sicil kaydına göre birden fazla sabıkası bulunan mükerrir sanık ... hakkında, cezanın TCK"nın 58/6 ve 7. maddeleri uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine rağmen hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde gösterilmemişse de, bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan ..., katılan sanıklar ... ve ... ile sanık ..."nun temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince;
1-Sanığa istinabe yoluyla savunmasının alındığı 16.01.2014 tarihli oturumda “duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediğinin” sorulmadığı ve sanığın mahkemeye hitaben cezaevinden gönderdiği 18.06.2014 tarihli dilekçe içeriğinde duruşmaya katılmak istediğini beyan etmesine rağmen son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Adli sicil kaydına göre birden fazla sabıkası bulunan mükerrir sanık ... hakkında, cezanın TCK"nın 58/6 ve 7. maddeleri uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine rağmen hangi ilamın tekerrüre esas alındığının denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilmemesi,
4-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık ... ile katılanlar ... ve ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.