21. Hukuk Dairesi 2015/9095 E. , 2016/3827 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, 10.148,12 TL"nin 27.09/2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, husumet nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, 10 148,12 TL"nin 27/09/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re"sen ele alınması gereken bir husustur.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır.
Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı H.. Y.."un dava dışı borçlular 20/01/2009 tarih ve 12.500,- TL tutarlı bono aldığı, bononun ödenmemesi nedeniyle Konya 7. İcra Müdürlüğünün 2009/654 takip sayılı dosyası ile borçlular aleyhine takip başlatıldığı, borçlu "ın maaşlarından 1/4 oranında kesintiler yapılarak 28/02/2011 tarihinden itibaren icra dosyasına ödeme yapılmaya başlandığı, borçlu 15.06.2012 tarihinde emekli olması nedeniyle 37.255,55 TL. emekli ikramiyesi tahakkuku yapıldığı, 2009/654 takip sayılı dosyasında 14.506,93 TL. bakiye borç bulunmasına rağmen davalı Kurumca 4.358,81 TL. kesinti yapılarak emekli ikramiyesinin borçlu "a ödendiği, davacı tarafından bakiye 10.148,12 TL"nin davalı Kurumdan tahsili talebini içeren somut olayda 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 5510 sayılı Yasa"dan kaynaklanmadığından davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
08/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.