4. Hukuk Dairesi 2015/9946 E. , 2016/10611 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :....
Davacı ... ... tarafından, davalı ... aleyhine .... gününde verilen dilekçe ile taşınır malın iadesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava taşınır malın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalı ile .... Mahkemesinin ..... karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, ilamın .... tarihinde kesinleştiğini, bu ilamla müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, düğünlerinde davalı, ailesi ve davetlilerce kendisine bilezik ve takılar takıldığını, evlendikten sonra tüm bu ziynetlerin davalının ailesi tarafından alındığını, bu altınların bir kısmının bozdurularak, davalıya araba alındığını, ayrıca müşterek çocuğun doğumunda da yakınları tarafından hediyelik altınlar getirildiğini, davalının bu altınları da harcadığını belirterek, takılan takılar ile müşterek çocuğun doğumunda takılan 23 adet çeyrek altının aynen iadesini, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan alınarak, kendisine verilmesini talep etmiştir.
Davalı; dava dilekçesindeki isnatların doğru olmadığını, kendisinin ve babasının asgari ücretle çalıştığını, tarafların evlendikten sonra davalının ailesinin yanında yaşadıklarını ancak davacının talebi üzerine ayrı ev açıldığını, yeni evin açılması nedeniyle davacının isteği ve ısrarı ile düğünde takılan altınların büyük kısmının bozdurulduğunu, elde edilen paranın ailenin ortak giderlerine harcandığını, müşterek çocuğun doğumunda getirilen çeyrek altınların ziynet eşyası olamayacağını, çocuk adına olan altın bahsi için dosyada tefrik kararı verilerek, bu konuda görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yargılamanın devamında ....karar sayılı ilam ile müşterek çocuğa hediye olarak takılan 23 adet çeyrek altına ilişkin taleplerin tefrik edilerek mahkemenin ... esasına kaydının yapıldığı yargılamanın bu esas sayılı dosya üzerinden yapılıp bitirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının müşterek çocuğun doğumunda takılan çeyrek altınları velayet hakkına istinaden talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile; 23 adet çeyrek altının bedeli olan ....TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davalı tanığı ....’ın; tarafların bir tane müşterek çocuklarının olduğunu, tarafların bağımsız evlerinin bulunduğunu, davacı ile davalının ailesinin arasının iyi olmadığını, davacının babaannesinin bir tane küçük altın, akrabalarından birisinin de yonca yaprağı taktığını, davalının ailesinin 2 tane küçük altın taktığını, diğer akrabaların ne taktığını bilmediğini, takılan altınların ne olduğunu bilmediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Somut olaya gelince; davasını ispatla mükellef olan davacı yargılama sırasında hiç tanık dinletmemiş, 23 adet çeyrek altının müşterek çocuğa doğumunda hediye olarak takıldığına dair kendi beyanından başkaca bir delil göstermemiştir. Yargılama boyunca dinlenen tek tanık olan davalı tanığı beyanında 3 adet çeyrek altın ve 1 adet yonca yaprağı takıldığını söylediğine göre mahkemece sadece bu altınların aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken salt davacının beyanına dayanılarak 23 çeyrek altın için alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek talebin tümüyle kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın , yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.